– Kendine özgü bir cemaattir. Hiçbir cemaate benzemez.
– Şekle, kıyafete özel önem verirler ve bu konuda bir hayli katıdırlar. Hiç taviz vermezler.
– Sakal, cübbe, çarşaf… Bunları şart koşarlar.
İŞTE AHMET HAKAN’IN YAZISI
– Kadınların sosyal hayatta yer almaması görüşünü benimserler.
– On yıllardır vardırlar ve bilhassa Fatih’in Çarşamba semtine damga vurmuşlardır.
– Cemaat’e giren, yeni bir hayat tarzını benimsemiş olur. Bu açıdan çok radikal bir karardır Cemaat’e girmek.
– Kendi sistemleri içinde talebe yetiştirmeye çalışırlar.
– Tabii ki bir cemaat hiyerarşisi vardır. Ama bu hiyerarşi çok gevşektir ve çok belirsizdir.
– Disiplinli ve katı bir kurumsal yapıları yoktur. Cemaat’e girip çıkmak hayli kolaydır. Gidene neden gittin, gelene neden geldin demezler.
– Yetiştirdikleri kişilerin eliyle devleti ele geçirmek gibi bir hedefleri yoktur. Hiçbir zaman böyle bir amaç gütmemişlerdir.
– Siyasetten tek istedikleri, kendi özgürlükleridir. AP’den de, ANAP’tan da, DYP’den de, Özal’dan da, Erbakan’dan da hep bunu istemişlerdir.
– Gizli saklı işler yapmazlar, entrika çevirmezler, kimselerin bilmediği bir ajandaları yoktur.
– Sızma yapmazlar. Nasıl yapsınlar? Kılık kıyafetleri nedeniyle mensubiyetlerini hep belli ederler.
– Mensuplarının büyük kısmı küçük esnaftır. Bu açıdan bir küçük esnaf hareketidir.
– Hiç umulmadık anda, hiç umulmadık kişilerden saygı görürler.









