İmralı’da terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile görüşen DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile Van Milletvekili Pervin Buldan, daha sonra beraberinde görevden uzaklaştırılan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ile , TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yanı sıra AK Parti TBMM Grubu, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Yeniden Refah Partisi’ni ziyaret etti.
DEM Parti, heyetin siyasi partilere gerçekleştirdiği görüşmelerin ardından, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı bugün tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Cezaevi’nde ziyaret etti.

ÖNDER: SÜRECE KATKILARININ VE DESTEKLERİNİN TAM OLDUĞUNU SİZE İLETMEMİZİ İSTEDİLER
DEM Parti milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ile Ahmet Türk, Edirne’de tutuklu bulunan Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Selçuk Mızraklı ile cezaevinde yaklaşık 3 saat süren bir görüşme yaptı. Heyet ziyaretin ardından cezaevi önünde gazetecilere açıklamalarda bulundu. Sırrı Süreyya Önder, Demirtaş ve Selçuk Mızraklı ile konuştuklarını belirterek, “Öncelikle sağlıkları ve morallerini çok iyi gördük. Bu bizim için en önemlisiydi. Gelişmekte olan sürece katkılarının ve desteklerinin tam olduğunu size iletmemizi istediler. Selahattin Bey’in Twitter hesabından da geniş bir açıklama yapılacak. Esas şeyleri oradan alırsınız. Bizim söyleyeceğimiz bir tek bir şey var; özellikle televizyonlarda bu konuda spekülasyon yapılıyor. Sürecin şeffaf yürümediğine dair eleştiriler var, ‘Daha ne geziyorlar?’ şeklinde serzenişler var. Arkadaşlar bunlara gerek yok, bunlar gelmekte olan barışa hizmet eden şeyler değil. 40 yıldır süren bir şey, boyacı küpü değil; bu daldırıp çıkarasın. Bir uğrunda nitelikli bir emek, çaba ve mümkün olan en geniş katılımı sağlamakla uğraşıyoruz, Ahmet Abimizle beraber heyetimiz. Onun için arkadaşların süreci ifsat edecek ya da süreçten şüphelenecek herhangi bir tutum içine girmelerini gerektirecek bir şeye gerek yok. Şu an çözersek iki tarafla çözeceğiz. Eğer bu fırsatı da kaçırırsak, 72 taraf bu işe müdahil olacak. Var gücümüzle, heyetimiz, partimiz, dostlarımız ve kamuoyunda aydın, sanatçı bu sürece destek veren bütün kardeşlerimiz, her siyasal görüşten, ilk defa böyle geniş bir paydada buluştuk. Özellikle televizyonlardaki arkadaşlardan da bu duyarlılığı bekliyoruz” dedi.
İMRALI’DAKİ İKİNCİ GÖRÜŞMENİN TARİHİ HENÜZ BELLİ DEĞİL
Yarın Figen Yüksekdağ’ı ziyaret ettikten sonra Ankara’da geniş bir açıklama yapacaklarını söyleyen Önder, “Tekrar bu kadar beklediğiniz için heyet olarak teşekkürlerimizi sunuyoruz. Barışın kaybedeni olmaz. Bunu hiç aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Bu kazananı olan bir süreç değildir, herkes kazanır. Kaybedeni de hiç yoktur. Onun için barış, bu anlamda kıymetli bir şeydir. Kamuoyunda sıklıkla çözümle, barış kavramları birbirine karıştırılıyor. Bu doğru değil. Barış bir sarılmayla bile oluşturulacak bir şeydir. Çözüm, demokratik bir mücadele ve uzun soluklu bir iştir. Sorun alanlarıyla ilgili olarak bunun uzunluğu, derinliği değişir. Şu an için kurmaya çalıştığımız barıştır ve bunun için herkesten desteklerini bekliyoruz. Kamuoyundan gizlediğimiz ya da gizleyeceğimiz hiçbir şeyin olmayacağını bütün açık kalpliliğimizle bizleri tanıyorsunuz, yüreğimiz elimizle geziyoruz barış için. Herkesin de desteğini, katkısını, önerisini, eleştirilerini kıymetli buluyoruz. İmralı’daki ikinci görüşmenin tarihi henüz belli değil ama çok fazla uzayacağını düşünmüyoruz” diye konuştu.

TÜRK: ÇABAMIZ BARIŞ İÇİNDİR
Ahmet Türk de amaçlarının binlerce yıl beraber yaşamış iki halkın yeniden kucaklaşması olduğunu belirterek, “O kadim dostluğun tekrar gereği gibi yerine getirilmesidir. Bizim çabamız barış içindir, arkadaşımız da bunu ifade etti. İnanıyorum ve umut ediyorum ki; Türkiye’de Kürt’ün Türk’e ihtiyacı var, Türk’ün Kürt’e ihtiyacı var. Aslında burada bir barışı sağlayacağız. Türkiye’nin daha güçlü, Türkiye’nin Orta Doğu’ya demokrasiyi ihraç edebilecek bir noktaya gelmesini istiyoruz. Bizim amacımız; halklarımızın kardeşliğidir, haklarımızın dostluğudur, halklarımızın demokratik, özgür bir gelecekte birlikte olmasıdır. Bunu ifade etmek istiyorum” dedi.
DEĞERLENDİRMELER OLDUKÇA AÇIK VE NET
Pervin Buldan da “Bu ziyaretten çok büyük bir moralle ayrılıyoruz. Çünkü hem Sayın Demirtaş’ın hem Sayın Mızraklı’nın bu sürece dair yapmış olduğu değerlendirmeler oldukça açık ve net. Her koşulda, her şartta bu sürecin arkasında olacaklarını ifade ettiler, bu bizim için çok kıymetli. Yürüttüğümüz süreç açısından çok kıymetli. O yüzden biz de heyetimiz adına hem Sayın Demirtaş’a hem Sayın Mızraklı’ya teşekkür ediyoruz ve hepimizin desteğiyle bu sürecin bir barış sürecine evirileceğinden hiçbir kuşkumuzun olmayacağını özellikle belirtmek istiyoruz. Hepimizin yolu açık olsun, hepimize kolaylıklar diliyorum” diye konuştu.
DEMİRTAŞ’TAN AÇIKLAMA
Selahattin Demirtaş görüşmenin ardından sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Demirtaş açıklamasında, “Bu dönemin en hassas konusu kamuoyu desteğidir. Bu nedenle şeffaflık son derece önemli ve gereklidir. Heyetimizin, şeffaflığın gereği olarak Meclis’teki siyasi partileri bilgilendirmesi, önümüzdeki günlerde de sivil toplum örgütlerini, siyasi ve toplumsal çevreleri bilgilendirecek olması değerlidir. Ayrıca barış dilinin tüm çevrelere hakim olması da önemlidir. Bu konularda konuşan herkes tehdit, şantaj, aşağılama dilinden ve provokatif söylemlerden uzak durmalı, yenme ve yenilme üzerinden boş ve anlamsız bir retorik oluşturmak yerine herkesin, hepimizin kazanacağı ortak bir gelecek üzerinde durmalıdır” dedi.
Demirtaş, “Herkes şunu bilmeli ki, ortada bazı iyi niyetler ve bu iyi niyetlerle yürütülen hazırlıklar var. Ancak sürecin ete kemiğe bürünebilmesi için, güven verici somut adımların hızlıca atılması gerekiyor. Yıllardır bu topraklarda tarifi imkansız acılara neden olan ve ülkenin bütün enerjisini tüketen çatışmaların ortadan kaldırılması, siyasal bir barışın sağlanması için her türlü desteği vermeye hazırız” ifadelerini kullandı.
Demirtaş, “Yine bu kritik ve tarihi dönemde, Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere Sayın Devlet Bahçeli, Sayın Özgür Özel ve diğer tüm parti liderlerine, barış için aldıkları ve alacakları inisiyatifler nedeniyle teşekkürlerimi sunuyor, desteğimi iletiyorum. Her türlü kişisel, partisel çıkarın ötesinde, demokrasinin güçlenmesine dair atılacak her adımın tereddütsüz yanında olacağımı belirtiyorum” dedi.
İKİNCİ ZİYARET FİGEN YÜKSEKDAĞ’A
DEM Parti heyetinin bugün Kocaeli’deki Kandıra Cezaevi’nde tutuklu bulunan Figen Yüksekdağ ile görüşmesi 13:00’de başladı. Ardından 27’nci dönem HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel ile de bir görüşme yapıldı. Heyetin görüşmesi saat 14:20’te civarında bitti.
Görüşmenin ardından açıklama yapan Sırrı Süreyya Önder, Yüksekdağ’ın “Sürecin yanındayız üzerimize ne düşerse yerine getirmeye hazırız” dediğini aktardı. Önder şöyle konuştu:
“Onun dışında beş sene önce bu cezaevinden tahliye olmuştum, yine burada konuşmuştuk. Bunu şunu için söylüyorum; on yıl bu ülke ağır bir zaman kaybetti. Yerine konulması imkansız olan iki şey, yitip giden canlar ve zamandır. Bu çatışmalı süreçte, hayatını kaybeden, sağlığını kaybeden, bütün şehitler ve gaziler bütün ülkemizin onurudur. Hepimizin onlara ağır bir sorumluluğu ve borcu vardır ve onlara vereceğimiz en büyük armağan bu çatışmalı süreci sonlandırmak, bunu bir barışla taçlandırmak olacaktır. Ondan sonra hayatta olan herkese destek, hayatını kaybedenin geride bıraktığı yakınlarına bir yoldaş olmak hepimizin toplum olarak boynumuzun borcudur. Biz bu ciddiyette ve bu samimiyetteyiz. En çok da biziz çünkü bu konuda yüreği yanan, bu konuda birinci dereceden sıkıntı çeken, bedel ödeyenler de bizleriz. Hepsinin acısını yüreğimizde hissediyoruz ve rahmetle anıyoruz.
Barışa gelince şehitlerimize ve gazilerimize borcumuzun altını böylece çizdikten sonra barış, çocuklarımızın gözüne bakarak kurmak zorunda olduğumuz bir şeydir. Çünkü çocuklar hiçbir dahillerinin olmadığı bir çatışmalı mirası bu ülkenin çocukları hak etmiyorlar. Onlara hem sorumluluğumuzun hem vicdanımızın hem insan olmamızın gereği onlara barış içinde bir ülkeyi hazırlamak ve onlara bunu bırakmak.
SİLAH KADAR ZARAR VEREN BİR DİL BU
Çok spekülatif tartışmalar oluyor. İnanın silah kadar zarar veren bir dil bu. Ülke bölünecek, çift bayrak, çift dil falan. Arkadaşlar gündemimizde ne böyle bir şey var, ne bunu tartıştık, ne de bunun iması yapıldı. Böyle bir şey yok. Kurmaya çalıştığımız barıştır. Bu konuda fikrini değiştiren ya da kuşkusunu gidermek isteyen herkesle dediğimiz gibi görüşmeye, süreci anlatmaya, derdimizi anlatmaya, önerilerini, katkılarını, eleştirilerini, uyarılarını dinlemeye de hazırız, hem parti olarak hem heyet olarak. Tek ricamız bu toksik dili bir kenara bırakılması. Herkes hani bir düstur vardır, söyleyeceksen hayır söyle. Dediğimiz gibi bu kadar açık ve şeffaf bir süreç yürütüyoruz. Ama iki anahtarı var bunun. Birisi ciddiyet, diğeri samimiyet. Herkesten de bunu asgari anlamda beklemek hakkımız. Çünkü bu mesele ne Ahmet Bey’in derdi, ne Pervin Hanım’ın derdi, ne benim derdim. Bu mesele bütün ülkemizin derdi, başta da çocuklar olmak üzere. Onun için herkesten olumlu katkı bekliyoruz.
GÜVERCİN KASAPLARINA CEVAZ VERMEMEK LAZIM
Biz dilimizi değiştirmeyeceğiz. Bu şekil saldırgan bir dil kullananlara karşı bile gelebileceğimiz maksimum nokta bu. Samimiyetini halk takdir edecek. Yaklaşık bir haftadır yollardayız, yol da görüyoruz biz. Boynumuza sarılan, barışı talep eden, elimizi çabuk tutmamızı isteyen, zaman zaman uyaran, bu konuda halkın vicdanı her zaman olduğu gibi doğruyu işaret ediyor. Ama güvercin kasaplarına, iki gözden dört ölüm bakanlara cevaz vermemek lazım. Bu da hepimizin sorumluluğu. Hepinizi saygıyla selamlıyoruz, beklettiğimiz için kusura bakmayın, teşekkür ediyoruz.”
Görüşmelerin bundan sonra da devam edeceğini söyleyen Önder, “Bunları parti planlıyor şu an biz ne söylersek yanlış olabilir ama hiçbir toplumsal kesimi bu paylaşımın dışında bırakmayacağız. Derdimiz barışı kurmak. Yol vasıta en etkilisi hangisiyse onu yapacağımızdan kimsenin kuşkusu olmaz” dedi.