Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre spor takviyesi ürünlerin etkilerinin yüzde 40’ı yazılan ibareleri içermiyor
Araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Farmakoloji Uzmanları bilindik, büyük sanayi kuruluşlarının ürettiği ürünleri mutlaka hekime danışarak kullanmak gerektiğini söylediler.
YÜZDE 40’I YAZILANLARI İÇERMİYOR
Sağlık kuruluşu Cambridge Health Alliance ve Harvard Tıp Fakültesi, spor takviyelerinin etiketleri, bileşenler ve FDA tarafından yasaklanan maddelerin içerikte bulunup bulunmamasına yönelik bir araştırma yaptı. 17 Temmuz’da yayınlanan araştırmanın başında hekim Pieter Cohen ve ekip arkadaşları yer aldı. Ekip, piyasadan 63 ürün satın aldı belirledikleri kriterleri barındıran 57 ürünü inceledi. Buna göre yüzde 40’ı yani 23’ünün etikette yazan bileşenleri içermediği saptandı. Ürünlerin gerçek miktarının etiketteki miktarın yüzde 0,02’si ile yüzde 334’ü arasında değiştiği belirtildi. 57 üründen sadece 6’sı yani yüzde 11’inin, etiketteki miktarın yüzde 10’u kadar bileşen içerdiği tespit edildi.
TEMEL ÜRETİM STANDARTLARINA UYMADIĞI TESPİT EDİLDİ
57 ürünün 7’sinde en az bir tane FDA tarafından yasaklanan yasadışı katkı maddeleri bulundu. 1 üründe ise 4 yasaklı bileşen olduğu saptandı. İncelenen tüm ürünlerin etiketinde, takviyenin performans artırıcı özelliklere sahip olduğu ve beş bitkisel bileşikten birini içerdiği aktarıldı.
Araştırmayı değerlendiren Cohen ve meslektaşları makalelerinde, “FDA bu bileşenleri ya da herhangi bir takviye içeriğini piyasaya sürülmeden önce etkinlik ya da güvenlik açısından önceden onaylamıyor. Ancak FDA denetimlerinde takviye üreticilerinin genellikle nihai ürünün kimliğini, saflığını veya bileşimini belirlemek gibi temel üretim standartlarına uymadığı tespit edildi” ifadelerini kullandı.
TAKVİYE EDİCİ GIDADIR DİYE YENİ BİR ETİKET HAZIRLANDI
Okan Yıllar da “1994 yılında Amerika’da bir yasa yürürlüğe girdi. Bu yasa ile takviye edici besinler ABD Gıda ve İlaç Dairesi’nin (FDA) kontrolünden çıktı. ‘ilaç değildir, takviye edici gıdadır’ diye yeni bir etiket hazırlandı. Böyle olunca FDA’dan kurtulan kuruluşlar üretime başladı. Tabi burada işini hakkıyla yapan büyük kuruluşlardan bahsetmiyorum. Kolay para kazanmak isteyenler devreye girdi. Etiket ve içerik problemi ortaya çıktı. Kuruluşlar FDA kontrolünden kurtulduğu için rahatladı. Önceden izin alınıp üretim yapılıyordu. Şimdi tam tersi problem çıkarsa FDA’ya gidiliyor. Sporcuların kullandığı takviye edici besinlerin boyutları da büyük. Çok da yaygın kullanılıyorlar” dedi.
TANSİYONU YÜKSELTİR ,KALP ÇARPINTISI OLUR
Prof. Dr. Yıllar, “Ürünün etiketinde yazan bileşenlerin içerikte olması gerekiyor. Sporcular ya da normal insanlar omega-3, arı sütü, d, c vitamini alıyor. Spor takviyelerinde etiketinde yazan bileşenler aynı oranlarıyla, aynı şekilde içerikte olmalıdır. Üniversiteler piyasadan 57 farklı markanın ürünü satın alıp bir araştırma yapmışlar. Etiketine bakmışlar yazan protein ve aminoasitlerin ürünün içeriğinde olmadığını tespit etmişler. Bunları ölçen çok gelişmiş cihazlar var. Ürünün içerisinde ne olduğunu kolayca tespit edebiliyorsunuz. Bir kısmında da FDA’nın onaylamadığı sakıncalı bulduğu ürünler var. Bunlar güçlü aminler. Kişi bunu kullandığı zaman sempatik sistemleri uyarılır. Tansiyonu yükselir, kalp çarpıntısı olur. İştah kapanır, uyku sorunu gelişir. Bazı kişiler bunları hekim kontrolünde zayıflamak için kullanır” diye konuştu.
ALACAĞINIZ ÜRÜNLERİ HEKİME GÖSTERİN
Uzakdoğu’da üretilmiş ürünlerden uzak durulması gerektiğini aktaran Prof. Dr. Yıllar, “Uzakdoğu’da küçük firmalar var süslü kutularda oraya özgü denenmiş bitkiler diye satış yapıyorlar. Onlar da çok sakıncalı çünkü bir şeyi standardize etmek lazım. Bitkiden ekstre koyduğunuz zaman neyi ne kadar koymanız gerektiğini bilmeniz lazım. Aktif maddesi nedir bakmak lazım, besinsel destekleyicilerdeki en büyük problem budur. Kişi futbol oynuyor kalp krizi geçirip ölüyor. Spor takviyelerini kullanmadan önce doktora gitmelisiniz. Alacağınız ürünleri hekime gösterin. Gerçi araştırmaya göre artık etiketlere de güvenemeyeceğiz. Bilinen, büyük sanayi kuruluşlarının ürünlerini kullanmaya özen gösterin. Afaki markalardan hele hele Uzakdoğu’dan uzak durun” dedi. Araştırmadan elde edilen sonuçlar JAWA Network Open dergisinde yayınlandı.