Milliyet Yazarı Cem Kılıç bugünkü yazısında toplumsal cinsiyet eşitliği konusunu ele aldı.
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından 2006 yılından bu yana düzenli olarak yayınlanan Küresel Cinsiyet Uçurumu Endeksi Raporu’nun yeni versiyonu geçtiğimiz haftalarda yayınlandı. Bu yıl 17’ncisi yayınlanan Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Endeksi, 146 ülkede toplumsal cinsiyet eşitliğini ölçerek ülkeler arası sağlam bir analiz için temel oluşturuyor. Peki ‘cinsiyet uçurumu’ nasıl ölçülüyor?
Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Endeksi her yıl dört temel boyutta (ekonomik katılım ve fırsat, eğitime erişim, sağlık ve hayatta kalma ile siyasi güçlenme) toplumsal cinsiyet eşitliğinin mevcut durumunu ve gelişimini kıyaslıyor. Bu endeks, 2006 yılındaki başlangıcından bu yana çok sayıda ülkenin bu farkları kapatmaya yönelik çabalarının zaman içindeki gelişimini izleyen en uzun soluklu endeks olma özelliğini taşıyor. Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Endeksi, ülkelere cinsiyet eşitliği göstergelerine göre 0 ila 100 arasında puan veriyor. Bu puanlar, eşitliğe doğru kat edilen mesafe (yani kapatılan toplumsal cinsiyet uçurumunun yüzdesi) olarak yorumlanabilir.
Uçurum kapanabilir mi?
Bu yılki rapora göre, 146 ülkenin tamamı için 2023 küresel cinsiyet uçurumu puanı yüzde 68.4. Hem 2022, hem de 2023 baskılarında kapsanan 145 ülkeden oluşan sabit örneklem dikkate alındığında, genel skorun yüzde 68.1’den yüzde 68.4’e değişerek geçen yıla kıyasla 0.3 puanlık bir iyileşme olduğu söylenebilir. Ayrıca, raporun 2006’daki ilk baskısından bu yana yüzde 4.1 puan ile mütevazı bir ilerlemeden de bahsedilebilir. Ancak mevcut ilerleme hızıyla, tam eşitliğe ulaşmak için 131 yıla ihtiyaç var. Bu da bir insan ömründen daha fazla süre anlamına geliyor.
Rapordan 2023 endeksinde yer alan 146 ülke için, sağlık ve hayatta kalma konusundaki cinsiyet farkının yüzde 96, eğitime erişim farkının yüzde 95.2, ekonomik katılım ve fırsat farkının yüzde 60.1 ve siyasi güçlenme farkının yüzde 22.1 oranında kapanmış olduğu görülüyor. Bu bakımdan, 2006 – 2023 dönemindeki ilerleme hızıyla, siyasi güçlenme cinsiyet farkının kapanması 162 yıl, ekonomik katılım ve fırsat cinsiyet farkının kapanması 169 yıl ve eğitimde başarı cinsiyet farkının kapanmasının 16 yıl alacağı öngörülüyor
Tam eşitliğe ulaşan yok
2023 Küresel Cinsiyet Uçurumu Endeksi’ne göre henüz hiçbir ülke tam cinsiyet eşitliğine ulaşamamış ancak sıralamadaki ilk dokuz ülke (İzlanda, Norveç, Finlandiya, Yeni Zelanda, İsveç, Almanya, Nikaragua, Namibya ve Litvanya) cinsiyetler arasındaki farkın en az yüzde 80’ini kapatmış durumda. İzlanda (yüzde 91.2) 14 yıldır üst üste en üst sırada yer alıyor. İzlanda, aynı zamanda cinsiyetler arası uçurumun yüzde 90’ından fazlasını kapatan tek ülke olmaya da devam ediyor.
Küresel ilk beş, diğer üç İskandinav ülkesi tarafından tamamlanıyor: Norveç (yüzde 87.9, 2’nci), Finlandiya (yüzde 86.3, 3’üncü) ve İsveç (yüzde 81.5, 5’inci) 4. sırada ise Yeni Zelanda (yüzde 85.6) yer almış. Ayrıca, Almanya (yüzde 81.5) 10. sıradan 6. sıraya yükselirken, Litvanya (yüzde 80) ilk 10 ekonomi arasına geri dönerek 9. sırada yer almış ve Belçika da (yüzde 79.6) ilk kez ilk 10’a girmiş.
Türkiye’nin durumu nasıl?
Türkiye bu yıl endekste 146 ülke arasında 129. sırada yer aldı. Ekonomik katılım ve fırsat açısından Türkiye’nin sıralamadaki yeri 133; sağlık ve hayatta kalmada 100; eğitim fırsatlarına erişimde 99 ve siyasi güçlenmede ise 118. Türkiye açısından eşitsizliğe yol açan en önemli farklılıklar; işgücüne katılım, yönetim kademesindeki temsil, meclisteki milletvekili sayısı ve devlet yönetimindeki temsil başlıklarında ortaya çıkıyor.