Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan,bugünkü köşesinde İsrail- İran gerilimini ele aldı.
Biden ve Netanyahu ikilisinin savaşa ihtiyacı var.
Birinin seçim kazanmak için…
Öbürünün iktidarda kalmak için…
Bu yüzden İran’a sürekli “gel gel” yaptılar.
*
En son İran’ın Şam’daki temsilciliğini vurdu İsrail.
*
Bu son olay öyle açık bir provokasyondu ki…
Bir misilleme yapması gerekiyordu İran’ın.
*
İran’ın misillemesi, öyle bir misilleme olmalıydı ki…
– Hem ABD ve İsrail ikilisine istediklerini tam olarak vermemeliydi.
– Hem de “Bakın, bakın. Onurumuzu kurtardık. İsrail’i vurduk” demeye yetmeliydi.
*
Sonuçta İran’ın yaptığı tam olarak şu:
Etkisiz bir saldırıyla yetinmek ve olayı geçiştirmek.
*
Adına ister “kolpa” diyelim ister “müsamere”.
Durumu kurtarmaya yönelik göstermelik bir vuruş yapmıştır İran.
SAVAŞ ÇIKINCA VERİLEN FARKLI TEPKİLER
– NAİF TEPKİ: Savaş çok kötü bir şey. Savaşlar olmasın abi.
*
– MÜLTECİLİ TEPKİ: Hemen sınırları kapayalım. Yeni mülteciler istemiyoruz.
*
– DALGACI TEPKİ: Bu ne be? İran ile İsrail sanki ortak tatbikat yapıyor. Böyle savaş mı olur?
*
– DÜNYA SAVAŞI TEPKİSİ: Aha! Üçüncü dünya savaşı geliyor abi. Ne talihsiz kuşağız biz ya.
*
– YORUMCU TEPKİSİ: Herkes savaş yorumcusu olmuş. Herkes uzman kesilmiş. Bu ne ya?
*
– KOMPLOCU TEPKİ: Hamaney, Biden, Netanyahu… Bunlar ortak. Planı üçü birlikte yaptı.
*
– BENCİL TEPKİ: Aman bize bir şey olmasın kardeş. Çok da yakınız.
*
– MÜBALAĞALI TEPKİ: Çok uzun geceydi abi. Yüreğimiz ağzımızda izledik.
*
– KÜÇÜMSEYİCİ TEPKİ: Tiyatro bu abi. Müsamere. Baştan sona kolpa. Şov bu şov.
*
– UMURSAMAZ TEPKİ: Ay savaş mı çıkmış? Dünya yansa umurumda olmaz valla.
ÇOK HIZLI DEĞİŞİYOR GÜNDEM
“AK Parti ne yapmalı” konusuna odaklanmıştık ki… Bayram tatilinde ortaya çıkan kavimler göçüne dikkat kesildik.
*
Tam kavimlerin göçten dönüşüne odaklanmıştık ki… Her birimiz teleferik uzmanı kesildik.
*
Tam teleferik kimin sorumluluğunda olduğu konusunda kavga ediyorduk ki… Her birimiz süper savaş uzmanı kesildik.
AK PARTİLİ YETKİLİLERİN UZAK DURMASI GEREKEN ŞEYLER
– Yat kulüpleri.
– Monaco.
– Maldivler.
– Şeyseller.
– Dubai.
– Şatafatlı arazi araçları.
– İnstagram türü yerler.
– Seksen sekiz yıldızlı oteller.
– İngiliz şatoları.
– Las Vegas gazinoları.
– Özel jet.
MAKAM ODASININ KAPISINI SÖKEN BAŞKANLARA MEKTUP
Tamam sayın başkanlar, bir şeffaflık atılımı, bir halkçılık çıkışı yapmak istiyorsunuz.
Anladık. Niyetiniz iyi. Amacınız güzel.
*
Fakat size şunu haber vermek isterim:
Şu birkaç haftanın heyecanı geçsin ve zorunlu olarak özel görüşme yapmak durumunda kalın, işte o zaman anlayacaksınız kapı sökmenin ne kadar büyük hata olduğunu.
Sonuçta kaçınılmaz olarak iki makam odanız olacak:
Biri kapısı sökülmüş sembolik makam odası.
Öbürü kapısı olan hakiki makam odası.
Böylece hem lüzumsuz bir müsriflik yapmış olacaksınız hem de durup dururken bir riyakârlığa imza atmış olacaksınız.
MARTY’İ SERENAY’A ALET ETMEK
Marty Feldman diye bir İngiliz komiği vardır.
*
Kıvrık saçlarıyla, pörtlek gözleriyle, büyücek burnuyla komedi açısından süper avantajlı bir tipi vardır Marty Feldman’ın.
O da sanat hayatında bu avantajını başarıyla kullanmıştır.
Frankeştayn parodisi yapmıştır. Sherlock Holmes’la dalgasını geçmiştir. Mel Brooks’la filmler çekmiştir. Buster Keaton’ın sıkı hayranı olmuştur.
Ve bir film çekimi sırasında 48 yaşında kalpten gitmiştir.
Ölmeden bir hafta önce bir gazeteciye verdiği röportajda şöyle demiş Marty:
“Genç ölmeyecek kadar yaşlıyım, büyüyemeyecek kadar da gencim.”
Nereden mi çıktı Marty konusu?
Şuradan:
Cem Yılmaz, durup dururken Marty Feldman’ın bir fotoğrafını yayınlamış sosyal medya hesaplarından birinde.
Neden?
Bununla ilgili yaygın kanaat şu:
*
Bir ara Cem Yılmaz’la sevgili olan Seranay Sarıkaya’nın epey ayrık durduğu için dikkat çeken göğüs dekoltesi vardı son günlerde gündemde.
Cem Yılmaz’ın, Serenay’ın bu fiziksel durumuna gönderme yapmak için Marty’nin fotoğrafını yayınladığı konusunda neredeyse ittifak söz konusu.
Cem Yılmaz’ın amacının bu olup olmadığını bilemiyorum.
Ama eğer amacı buysa…
Yaptığı iki ayrı açıdan rezilliktir:
– BİR: Eskiden sevgilisi olmuş bir kadına yaptığı düzeysiz gönderme zaten başlı başına bir rezilliktir.
– İKİ: Serenay’ın canını acıtma maksatlı bu ezik girişimine büyük bir komedyeni alet etmesi ise rezilliğin Nirvana’sıdır.
