Çağın ateşini yakan adam: Yörük Toyunda neler oluyor?

0
1

Türkiye’de Yörük Türkmen Kültür Hareketini başlatan Yörük Türkmen camiasında ‘Çağın Ateşini Yakan Adam’ olarak bilinen Abdullah Duman, ‘Ertuğrul Gaziyi Anma ve Yörük Toyu ile ilgili, “Tarihi şahsiyetlerimiz, idarecilerin ve siyasilerin dar kalıplarına sığmayacak kadar geniş bir perspektife sahiptir. Toplumumuzun bütün katmanlarından, kılcal damarlarından gelen insanlarımız bu toplanmalarda, kendilerinden bir şey gördükleri için geliyorlar. ” dedi.

İşte Abdullah Duman’ın yazısı:

Türk Milletinin, Anadolu macerasında Büyük Selçuklu Devleti‘nin, Türkiye Selçuklu Devleti’nin, Devlet-i Aliyye (Osmanlı) ve nihayetinde Türkiye Cumhuriyeti devletlerinin manevi ve maddi olarak milletimize bıraktıkları miraslar, Türk Milletini Anadolu’dan söküp atmak isteyen haçlı zihniyetine ve yerli işbirlikçilerine karşı bir koruma, bir zırhtır.

Tarih, bir milletin milli hafızasını oluşturur.  Milli hafızalarını kaybetmiş toplumlar yok olmaya mahkûmdur. Söğüt ruhu bu anlamda, insanlık ve devletler tarihinin en çok konuşulan, üzerinde en çok tartışılan tarihi sürecin adıdır. Sosyolojik, kültürel, iktisadi ve siyasi olarak üzerine yerli ve yabancı araştırmacılar tarafından bir kütüphanenin alamayacağı çoklukta eserler yazılmıştır.

Söğüt ruhunun temel harcında Türk kültürü vardır. İslam Ümmetinin manevi şahsiyetleri vardır. Horasan erenlerinin nasihatleri vardır. Netice itibarıyla adalet, hak ve Türk şuuru vardır.
Cennetmekân Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadeleriyle “Türk çocuğu atalarını tanıdıkça, daha büyük işler yapmak için, kendinde kuvvet bulacaktır”Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği Türk çocuğu, milli şuur ve muazzam bir iradeyle kendisine bırakılan miraslara sahip çıkmak için tarihi şahsiyetlerine bir saygı ifadesi olarak yılın belli günlerinde anma programlarına katılırlar.

Gel gör ki, her geçen gün veya yıl kendisini aratır olmaya başladı.
740. Ertuğrul Gaziyi anma ve Yörük Toyunda Söğüt, bütün kısıtlamalara rağmen, Yörük Türkmen Derneklerinin ve halkın kendiliğinden katılımıyla muazzam bir kalabalığa ev sahipliği yaptı. 27 yıldır, Antalya Yörükler Derneği olarak bu etkinliğe katılırız. Arada katılamadıklarımız olurdu tabi…

“TÜRBENİN YANI BAŞINDA DANSÖZ OYNATILIYOR”

Ertuğrul Gaziyi anma şeklinde yapılan program, Yörük Türkmen Derneklerinin isteği ile “Ertuğrul Gaziyi Anma ve Yörük Toyu” olarak değiştirildi, bu bizim için önemli bir duyarlılıktı. Bu duyarlılık son yıllarda unutulmaya başladı. Dernek olarak ilk katıldığımızda, Söğüt’ün köylüleri “Başkanım rahmetli Ertuğrul Gaziyi anacağız derken kemiklerini sızlatıyoruz. Türbenin yanı başında kutlama adına dansöz oynatılıyor” demişlerdi. Bu durumdan duyduğumuz rahatsızlığı kaymakam beye ilettiğimizde, Dönemin kaymakamı ricamız üzerine iki saat içerisinde sahneyi futbol sahasına aldılar. Bir ricamız daha oldu “Bundan böyle kutlamalar, Söğüt ruhuna ve Ertuğrul Gazinin bizlere bıraktığı mirasa yaraşır şekilde olsun” demiştik. Sağ olsunlar daha dikkatli olacaklarını söylemişlerdi.

Gelelim 740. Ertuğrul Gaziyi Anma ve Yörük Toyuna;
Önce iyi tarafını söyleyeyim, bedenen vefat etmiş bir kimse dualarla yâd edilir, cennetmekân Ertuğrul Gazi atamız için dualar okundu, katılım sağlayan her insanımız, türbesinin içine girerek veya türbenin dışından dualarını okudular. İşin bu tarafı harikaydı, zaten 740 yıldır aksamadan rahmetli Ertuğrul Gazi’nin türbesi ziyaret edilir, ruhuna dualar gönderilir.

“SİYASİLERİN ŞOV VE KAVGA YERİ HALİNE GELDİ”

Bizim ilk katıldığımız yıllarda Söğüt halkı ve köyleri imkânları neye yetiyorsa, toy alanına getirirler gelen misafirlere ikram ederlerdi. Vakıfta şifalı pilav ve üzüm ikram ederdi. Toy alanının bir sahibi yoktu, gelen herkes kendisini oranın sahibi görürdü. Kaymakamlık asayişi düzenler, belediye alan bakımını yapar, vakıfta bazı giderlerle ilgilenirdi.

Ertuğrul Gaziyi anma ve Yörük Toyu, son yıllarda siyasilerin tamamen şov ve kavga yeri haline geldi. Maneviyatına inandığım bir mübarek son yıllarda gelmiyor, aradım niye gelmediğini sordum “Eskiden adeta onu görür gibi haz alırdım, ama son yıllarda maneviyatımda bir boşluk hissediyorum, rahmetli toy başladığında orayı terki diyar ediyor galiba” dedi. Bahsettiğim zat-ı muhteremle bir köşeye çekilir her sene 15-20 dakika baş başa sohbet ederdik, cennetmekân Ertuğrul Gaziyi anlatırken zannedersin ki, onunla birlikte yaşamış, omuz omuza kılıç sallamış…

Adam gibi bir siyasetçi, alkışa hitap etmez, gönüllere hitap eder. Alkışçı, alkışladıktan sonra elim acıdı diyorsa, alkışlanan siyasetçiye her el çırpışta şamar vuruyor demektir. Siyasetçi bunu görmeli, ona göre tavır almalı. Göremiyorsa da, oranın nizamını bozmaya hakkı yok. Geçmişte kendi topladığı adamlar tarafından yuhalanan siyasetçilere şahit olduk, mütedeyyin halk da, yuhalayanları alkışlarıyla desteklemişlerdi. Her şeyin bir yeri zamanı vardı.
Siyasiler ve yöneticilerimiz, elbette kutlamalara katılıp, duygularını paylaşacaklar, bu onların hakkı değil, görevidir. Yönettikleri ve/veya yönetecekleri toplum, onların “Ertuğrul Gaziyi Anma ve Yörük Toyu” ve Türk milletinin değerleri ile ilgili düşüncelerini bilmek isteyeceklerdir.

“YÖRÜK TÜRKMEN UYSALDIR FAKAT KOYUN DEĞİLDİR”

Güvenlik güçleri gayet saygılı, fakat onlara verilen talimatın dozu fazlaydı, onlarda aldıkları talimatı aynı dozda uyguladılar. Siyasilerle gelen dostlarımız aranmıyor, dernek başkanlarına her türlü talimat uygulanıyor. Siyasilerle gelenler protokole direk alınıyor, dernek başkanları izinle giriyor. İşin daha önemli tarafı ise Yörük Türkmen Derneklerine, niye geldiniz der gibi davranıldı.
Arkadaşlarımız kalben kırılsalar da, Cennetmekân Ertuğrul Gazinin manevi huzurunda edeplerinden seslerini çıkarmadılar. Çünkü “Ertuğrul Gaziyi Anma ve Yörük Toyu” onların programıydı.

Tarihi bir tespit olarak söyleyeyim, Yörük Türkmen bir ses verirse, gök gürler, yer sarsılır, Çin sarayını kırk arkadaşıyla basan Kürşat yattığı yerden kalkar gelir. Yörük Türkmen uysaldır, fakat koyun değildir. 

Tarihi şahsiyetlerimiz, idarecilerin ve siyasilerin dar kalıplarına sığmayacak kadar geniş bir perspektife sahiptir. Toplumumuzun bütün katmanlarından, kılcal damarlarından gelen insanlarımız bu toplanmalarda, kendilerinden bir şey gördükleri için geliyorlar.
Bilmeyenler için söylüyorum “Yörüklük, Türk Milletinin geçmişinin en somut ifadesi ve tarihsel macerasının gerçek hikâyesidir”. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadesiyle de “Yürüyen Türklerdir”.

Reklam Alanı