Çiğ besin diyeti (raw food) diyeti faydalı mı? İşte cevabı

0
0

Çiğ besin (raw food) diyeti, genellikle tüm yiyecekleri pişirmeden veya işlemeden tüketmeyi teşvik eden bir beslenme yaklaşımıdır. Bu diyet, besinlerin doğal haliyle tüketilmesini teşvik eder ve pişirme gibi işlemlerin yiyeceklerin besin değerini azaltabileceğini söyler. Genellikle bir besin 40- 48 derece üzerinde ısıtılmadıysa çiğ kabul edilir. Hiç pişirme yöntemi kullanılmadığından çiğ besin diyetinde besin hazırlama yöntemleri sınırlıdır. Çoğunlukla bitkisel temelli de olsa medyada karşılaştığımız gibi çiğ yumurta, pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri, çiğ et veya balık gibi hayvansal ürünler de bu diyete dahil edilebilmekte. Bu diyeti uygulayanlar genellikle meyve, sebze, yağlı tohumlar ve bazen et veya deniz ürünleri gibi çiğ besinleri tercih eder. Çiğ besin diyetinin büyük bir bölümünü meyve ve sebzeler oluşturur. Bu besinler diyetin vitamin, mineral ve lif açısından zengin olmasını sağlar. Diğer çok tercih edilen besin grubu ise yağlı tohumlardır.

PİŞİRİLMİŞ VERSİYONLARIDA TERCİH EDİLEBİLİR

Bazı çiğ besin diyetleri, pastörize edilmemiş süt ürünlerini içerebilir. Bazı insanlar, çiğ et ürünlerini veya etin hafifçe pişirilmiş versiyonlarını da tercih edebilir. Kimchi, lahana turşusu, kefir gibi fermente ürünler çiğ besin diyetinde tercih edilir. Çiğ besin diyeti savunucuları, pişirme işlemi sırasında besin kaybının yaşandığını ve bazı besin maddelerinin azaldığını iddia eder. Ancak sanılanın aksine pişirme işlemi, birçok yiyeceğin faydasını artırır ve sindirimini kolaylaştırır. Domates pişirildiğinde içerisindeki bir antioksidan olan likopen miktarı artar. Baklagillerin çoğu, vücudun bazı temel minerallerinin emilimini engelleyen fitik asit içerir fakat pişirme işlemi fitik asit seviyesini azaltır. Aşırı ve uzun süre pişirme işlemi uygulamak birçok besin öğesi kaybına neden olabileceği gibi zararlı bileşiklerin ortaya çıkmasına sebep olur. Özellikle mangal gibi yüksek ateşle yakın teması olan pişirme yöntemleri, hayvansal ürünlerde kanserojen bileşikler oluşturur. Bu konuda dengeli bir tutum sergilemek şarttır.

SAĞLIĞINIZI UKUMSUZ YÖNDE ETKİLEYEBİLİR

Çiğ beslenme yöntemi, çevresel ve finansal açıdan fayda sağladığı düşünülse de amaçlananın tam aksine sağlığınızı olumsuz yönde etkileyebilir. Çiğ beslenmeden gelen kalori az olduğu için her gün yeterli miktarda kaloriyi karşılayacak kadar besin tüketmek zorlaşır. Diyeti uygularken, özellikle B12 vitamini, kalsiyum, demir, çinko ve protein eksikliği riski bulunur. Bu eksiklikler ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi’ne göre pişmemiş hayvansal ürünler yüksek olasılıkla gıda zehirlenmesine neden olmakta. Özellikle çiğ tavuk eti ve kırmızı et, az pişmiş veya çiğ yumurta, pastörize edilmemiş süt ve bu sütten yapılmış ürünler, çiğ tüketilen kabuklu deniz ürünleri gibi besinler gıda zehirlenmesi riski taşımaktadır. Pişirme işlemi besinlerdeki bazı toksinleri, bakterileri ve zararlı bileşikleri öldürür. Bu bahsettiğim risklerden dolayı özellikle hayvansal besinler mutlaka doğru pişirme işlemlerinden geçmelidir. Bu yüzden tek bir modele bağlı kalmayıp çiğ ve pişmiş yiyeceklerden oluşan bir kombinasyonu tüketmemiz en sağlıklısı olacaktır.

Reklam Alanı