Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail Devlet terörü estiriyor!

0
0

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yargıdaki krizin çözümünün sivil anayasa olduğunu söyledi. Erdoğan, “Devlet Başkanı sıfatıyla bu tartışmada bize hakem olmak düşer. Anayasanın 104.maddesine göre görev bizdedir. Bu sorumluluğumuzu hakkıyla yerine getireceğiz” ifadesini kullandı.

BU SORUMLULUĞUMUZU HAKKIYLA YERİNE GETİRECEĞİZ

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM’deki grup toplantısında yaptığı konuşmada şunları kaydetti.

– Cumhuriyet kutlamamızla, öküz altında buzağı arayan, Filistin mitingini bahane ederek fitne peşinde koşan istismarcılara ders verdik. İstanbul boğazından donanmamızın 100 gemi ile yaptığı resmi geçit, çok önemli mesajlar içeriyordu. Bu tören vesilesiyle donanmamız başta olmak üzere ordumuzun kabiliyetlerini görme fırsatı bulduk.

HER ALANDA GÜÇLÜ OLMAZSAK BİZİ BU TOPRAKLARDA YAŞATMAZLAR

– Her alanda güçlü olmazsak bizi bu topraklarda yaşatmazlar. Vatan topraklarımızla ilgili habis niyetli çevreler, kendilerini bir şekilde ifşa ediyorlar. Ermenistan Karabağ savaşıyla dersini aldı oturdu. Şimdi de İsrail yöneticileri benzer hezeyanları ifade etmeye başladılar. Bin yıldır sayısız benzer hayal sahibi gibi bunların da sonu hüsran olacak. Komşularımızı bize karşı kışkırtanların, PKK’yı üstümüze salanların heveslerini kursaklarında bırakmayı sürdüreceğiz. Birlik ve beraberliği destekleyecek altyapıya sahip olmamız gerekiyor. Güçlü ve modern bir ordu olmazsa olmazımızdır. İyi yetişmiş ve donatılmış polis, jandarma, sahil güvenlik huzurumuzun teminatı demektir.

NETENYAHU GİDİCİDİR

– Netanyahu iki tarafına bakan koymuş, açıklama yapıyor. Zannediyor ki o bakanlar kurtaracak. O bakanlar bile aynı istikamette yürümüyor. Netanyahu gidicidir. Mesele dünyada haklının yanında yer alacak olanların duruşudur. Batı ters yüz olarak bu duruma bakıyor. İstiyoruz ki şu an Filistin’dekilerin durumu gibi dimdik, dosdoğru, akşam başka sabah başka olmayın. Türkiye gibi olun.

İSRAİL DEVLET TERÖRÜ ESTİRİYOR

– İsrail devlet terörü estiriyor. Gönlüm ferah olarak diyorum ki İsrail bir terör devletidir. Hamas, Filistin’de seçimlere girip kazanan bir siyasi parti. Seçimi kazandıktan sonra haklarını  İsrail ve Amerika elinden aldı. Bu gerçekleri görelim. Benim ülkemde bile Hamas’ın siyasi parti olduğunu bilmeyen, anlamayanlar var. İsrail Gazzeli kadınlara, sivillere, çocuklara karşı insanlık tarihinin en kalleş saldırıları düzenliyor. Savaşın da adabı hukuku, sınırı vardır. Kuvözdeki kundaktaki bebekleri katledenler, insanların suyunu, gıdasını, yakıtını keserek ölüme mahkum edenler, 2 milyon sivili atom bombası ile öldürmekten bahsedenler… Netanyahu’ya sesleniyorum, sende atom bombası var mı yok mu? Ey İsrail sende atom bombası, nükleer bombası var. Bununla tehdit ediyorsun. Artık ecelin geliyor. Olay Hilal-Haçlı meselesidir.

 

– Hukuk ve demokrasi zemininde İsrail’e tepki gösteren tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz. İsrail insanlık vicdanında şimdiden mahkum olmuştur. Zafer Gazzelilerin ve Filistin halkının olacaktır. Bizi asıl üzen, Gazi Meclisimizin kürsüsünden söylenen kimi sözlerdir. Kimileri çıkıyor, işgalcilerle vatanlarını savunan insanları bir tutabiliyor. Kimi korkaklıktan, kimi tıynetinin bozukluğundan, kimi ideolojik sapkınlıktan şu hakikati göremiyor; meselenin Filistin, Gazze, Kudüs değil doğrudan ülkemiz ve milletimiz olduğunu anlamıyorlar. Vakit evlatlarımız için gerekirse kendimizi yakma vaktidir. Bunu da hesapsız, kitapsız bir hamasetle değil, adımlarımızı planlı şekilde atarak yapacağız. Zalimle mazlumu eşitlemek zalimi aklamak demektir. CHP ve ortaklarının yaptığı budur. Hadi CHP’yi anlıyoruz, bu konuda sicili bozuk. YPG’li teröristleri, vatanlarını kurtarmak için kurulmuş bir oluşum olanlardan başka bir yaklaşım beklemiyoruz. Böyle bir meselede Gazzeli direnişçileri Netanyahu ile aynı kefeye koyan siyasetçileri esefle karşılıyoruz. Birileri rahatsız olacak diye Hamas mensuplarının vatanlarını ve canlarını korumaya çalışan direnişçiler olduğu gerçeğini dillendirmekten asla çekinmeyiz.

İSRAİL’İ ULUSLARARASI ALANDA YALNIZLAŞTIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ

– Filistin’e her türlü insani desteği sağlarken uluslararası alanda İsrail’i yalnızlaştırmaya devam edeceğiz. Yerleşimci denen teröristlerin her birinin bu sıfatla tanınması için çalışacağız. Hz. İbrahim’in ateşine su taşıyan karınca misali tek başımıza kalsak da Gazzeli mazlumları asla tek başına bırakmayacağız.

– Tarihin yanlış tarafında konumlanan muhalefetin İsrail saldırılarında da gayri insani bir yerde durması tesadüf değildir. Gerektiğinde iktidar için terör örgütleri ve emperyalist güçlerle iş tutanlar CHP zihniyetinin farklı dönemdeki temsilcileriydi. 27 Nisan bildirgesinden 367 garabetine, partimize kapatma davasından MİT krizine kadar, demokrasiyi ve milli iradeyi hedef alan tüm teşebbüslere aleni destek verenler hep bunlardı. Bunlar vatandaşa tepeden bakma hastalığından kurtulamadılar. Tek partiden bu yana genel başkanlar değişti ama CHP’nin faşist kodlarında en ufak bir değişim olmadı. Atatürk’ün partisi kimi zaman mezhepçi fanatiklerin, kimi zaman marjinal örgütlerin, kimi zaman jakobenlerin, kimi zaman da siyasi ikbali için her kılığa giren bukalemun tipler elinde oyuncağa dönüştü. Değişim, yenilenme dediler, ancak Selo’sundan Kavala’sına ne kadar demokrasi düşmanı varsa selam çaktılar. Genel Başkanlık koltuğunda oturan gerçekten genel başkan mı yoksa emanetçi mi belli değil. Onu oraya oturtan efendilerin sonraki adımı meçhul. Ama genel başkanın da onu oraya getirenlerin de iplerini ellerinde tutanların amaçlarının değişmediğini biliyoruz. Son seçimler öncesi ayyuka çıkan Kandil ve Pensilvanya işbirliklerini sonlandırma adına emare göstermediler. Seçimin tüm faturasını Genel Başkanlarına keserek, kendilerini temize çekmeye çalıştılar.

CHP  VE 7’Lİ KOALİSYONDA KİMİN KİMİ HANÇERLEDİĞİ BİZİM MESELEMİZ DEĞİLDİR

– Bugün Mecliste millete siyasi etik dersi verenler, o gün çevrilen dolapların göbeğindeydi. Bugün recmettikleri sabık genel başkanları, ofis açmış, inşallah mutfağı da unutmamıştır. CHP ve 7’li koalisyonda kimin kimi hançerlediği bizim meselemiz değildir. Düne kadar Türkiye’yi yönetmeye layık gördükleri adaylarını bugün günah keçisi ilan etmelerindeki çelişki bizi ilgilendirmez. Yeni şahsın selefi gibi çarkçı olması bizi ilgilendirmez. Bize düşen ellerinde hançerle gelen bu muhterislerin o hançerleri milletimize saplamasının önüne geçmektir.

ŞEHİRLERİMİZİ BU İŞ BİLMEZLERİN ELİNDEN KURTARACAĞIZ

– CHP’nin beceriksiz belediye başkanları iradesinde çürüyen şehirlerimizi bu iş bilmezlerin elinden kurtaracağız.

– En büyük direnci yargıda kümelenmiş FETÖ’vari yapılar ile CHP’nin başını çektiği gruptan gördük. Atılan her adımı, mümkünse önce Meclis’te sabote etmeye çalıştılar, bunda muvaffak olamayınca mahkeme kapılarında nöbet tuttular. Meclis’te engelleyemedikleri hukuki düzenlemelerde mahkemeye koştular. Sadece milletin iradesine değil, Türkiye’nin ayağına pranga vuran darbe anayasasının deüğişmemesi için her yolu denediler. CHP bireysel başvuru hakkını da içeren Anayasa değişikliğine “hayır” dedi. Değişikliklerin iptali için AYM’ye başvurdu. CHP’nin bugün bireysel başvuru konusunda söyleyecek sözü yoktur, olamaz. İki yüksek yargı organı arasındaki içtihat farkını darbe diye nitelemek bir başka utanmazlıktır. Allah korusun bu ülkede darbe ya da kalkışma olsa en büyük destekçisi CHP olacaktır. 1960’tan beri milli iradeye karşı girişimlerin yapımcısı ve yönetmeni CHP’dir. CHP daima vesayetçilerin safında yer almıştır. Bugün Türkiye’de darbe ve kalkışma olsa, CHP anında darbecilerin safında yer alırdı.

CHP VE ORTAKLARININ AFAKİ SÖYLEMLERİNİN HİÇBİR KIYMETİ YOKTUR

– CHP ve ortaklarının afaki söylemlerinin hiçbir kıymeti yoktur. AYM ile Yargıtay arasındaki mesele, iki yüksek yargı organının görev alanları ile ilgili görüş farklılığından ibarettir. Bizim dönemimizde kazandırılan bireysel başvuru hakkının kullanımında yaşanan sorun bir süredir ifade ediliyordu. Her iki yüksek yargı organı başkanı bu konuda şikayetlerini dile getiriyordu. AYM’nin 130 bin dosyaya ulaşan iş yükünün altından kalkması mümkün değildir. Bir de verilen kararlarla ilgili eleştirilerin giderek arttığını eklemek gerekiyor. Yargıtay’ın serzenişlerini göz ardı edemeyiz. Devlet Başkanı sıfatıyla bu tartışmada bize hakem olmak düşer. Anayasanın 104.maddesine göre görev bizdedir. Bu sorumluluğumuzu hakkıyla yerine getireceğiz.

OTURMAK İÇİN YER ARIYORSAN PARKA GİT

– Kişisel eleştirilerimizi baki tutarak iki yüksek yargı organı arasındaki içtihat farkının giderilmesi için gayret göstereceğiz. Anayasal ve yasal değişimlerin süratle yapılmasında, çözüm sivil bir anayasadan geçmektedir. Meclis eylem ve nümayiş yeri değil meselelere çözüm üretme yeridir. Oturmak için yer arıyorsan parka git.

CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINI BÜYÜK BİR COŞKUYLA KUTLADIK

Ertesi gün malumunuz 29 Ekim’di. Cumhuriyetimizin 100’üncü yaşını 85 milyon olarak hep birlikte büyük bir coşkuyla kutladık. Böylece öküz altında buzağı arayan, Büyük Filistin Mitingini bahane ederek fitne peşinde koşan istismarcılara esaslı bir ders verdik. İstanbul Boğazı’nda donanmamızın 100 gemi ile yaptığı resmigeçit töreni ise çok önemli mesajlar, semboller içeriyordu. Dostlarımıza güven, hasımlarımıza korku salan bu tören vesilesiyle donanmamız başta olmak üzere ordumuzun kabiliyetlerini görme fırsatı bulduk. Dünyanın ilk SİHA gemisi olan TCG Anadolu’nun donanmamızın gücüne nasıl bir güç kattığını orada yakinen müşahede ettik. Tabii bununla yetinmiyoruz. TCG Anadolu’nun büyük kardeşi olacak yeni nesil bir uçak gemisi inşa etmek için kolları sıvadık.

TÜRKİYE OLARAK KIBRIS TÜRKÜNÜN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Bugün kuruluşunun 40’ıncı yıldönümünü kutlayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki kardeşlerimizin 15 Kasım Cumhuriyet Bayramlarını canı gönülden tebrik ediyorum. Destansı mücadeleleriyle işgale, esarete, zulme dur diyen kahramanları rahmetle yad ediyor, Kıbrıs halkına buradan selamlarımı gönderiyorum. Türkiye olarak Kıbrıs Türkünün yanında olmaya devam edeceğiz.

HER ALANDA GENİŞ BİR YELPAZEDE ÜLKEMİZE HİZMET YOLCULUĞUNU KESİNTİSİZ SÜRDÜRDÜK

Hükümet olarak bir taraftan İsrail vahşetini durdurmak için diplomasinin tüm imkanlarını kullanırken diğer taraftan da ülkemizi güçlendirmeye devam ediyoruz. Son toplantımızdan bu yana şehir ziyaretlerinden toplu açılış törenlerine, anma ve kutlama etkinliklerinden inşası tamamlanan projelerin açılışına, yurt dışı zirvelerden kabullere görüşmelere kadar her alanda geniş bir yelpazede ülkemize hizmet yolculuğunu kesintisiz sürdürdük.

Reklam Alanı