Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar:
“Güneydoğu Avrupa Ülkeleri Zirvesi sebebiyle sizleri ülkemizde ağırlamaktan bahtiyarlık duyuyorum. Zirvemizin ve istişarelerin ülkemiz ve bölgemiz, tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Son 1 buçuk yıldır yüz yüze toplantılarımızı ya ertelemek ya da çevrim içi yapmak durumunda kaldık. aşılamanın yaygınlaşmasıyla virüse karşı önemli bir mevzi kazandık. Fiziki olarak bu toplantıyı düzenlemek ayrı bir mutluluk kaynağıdır.
Tüm Avrupa halklarını ülkemize tatillerini geçirmek beklediğimizi belirtmek isterim.
Sürecin bugünlere gelmesinde emeği ve katkısı bulunan herkese şahsım ve milletin adına teşekkür ediyorum. 7 ülkeyle çıktığımız bu yolda 23 ülkenin katılımıyla büyük bir aile olduk. Bölge ülkelerinin aynı masa çevresinde oturup konuşabilmesini sağladık.
Güneydoğu Avrupa İşbirliği süreci sadece siyasi ve ekonomi için tesis edilmemiştir. Süreç aynı zamandı demokrasi adalet ve yasa dışı faaliyetlerle mücadele için de kullanılmıştır.
“TAM ÜYELİK MÜCADELEMİZİN ARTIK NETİCELENMESİNİ İSTİYORUZ”
Türkiye’nin tam üye olarak yer almadığı bir AB’nin çekim ve güç merkezi olma hedefine ulaşması mümkün değildir. Karşılaştığımız onca haksızlığa rağmen, yarım asırdır ısrarla ve sabırla sürdürdüğümüz tam üyelik mücadelemizin artık neticelenmesini istiyoruz.
Birliğin içine düştüğü stratejik körlükten bir an önce kurtulmasını, olumlu gündem çerçevesinde katılım sürecini ilerletmesini bekliyoruz.
Avrupa Birliği’nin Üsküp ve Tiran ile müzakere sürecine başlaması doğru yönde bir karardır ancak alınan kararın hayata geçirilmemesi büyük bir eksikliktir.
Güneydoğu Avrupa ülkeleri olarak, düzensiz göç akımlarında olan biteni tribünden seyretme lüksümüz yoktur. Düzensiz göç konusunda uluslararası toplumdan yeterli desteği göremiyoruz.
Küresel ölçekte artan ırkçılık, İslam düşmanlığı ve göçmen karşıtlığı giderek bir milli güvenlik sorununa dönüşüyor
Kovid-19 salgını gibi küresel bir salgının üstesinden uluslararası işbirliği ile gelineceğini düşünüyoruz. Aşı yardımımızdan Balkanlardaki kardeşlerimiz de istifade etti. Yerli aşımızın kullanıma girmesiyle, aşı yardım ağımızı genişletmeyi hedefliyoruz.”