Deniz Kilislioğlu Yazdı: Zelenskiy’in zorlu yolu

0
0

Milliyet Yazarı Deniz Kilislioğlu Bugünkü köşesinde bu hafta yapılacak olan NATO zirvesini ele aldı.

Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta bu hafta yapılacak NATO zirvesi için geri sayılıyor. Gözler bir tarafta Türkiye’nin İsveç’in üyeliğine yönelik devam eden vetosu ve bu çerçevede yapılan görüşmeler, diğer taraftan da Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin Türkiye’yi de kapsayan bölge turundaydı. Zelenskiy, önce Bulgaristan’a ardından sürpriz şekilde Çek Cumhuriyeti’ne, sonrasında Slovakya’ya gitti. Son durağı ise İstanbul’du. Zelenskiy hem sahada Rusya’ya karşı yeni yeni cepheler açıp buralardan yeni taarruz hamleleri yapabilmek için askeri destek aradı hem de NATO zirvesi öncesinde Ukrayna’nın üyeliği için İttifak üyeleri üzerindeki baskıyı artırmaya çalıştı.

Bu ziyaretler devam ederken CNN International’a verdiği röportajda “karşı saldırıların çok daha erken olması ve Rusya’ya zaman verilmemesi” gerektiğine dair sözler kullandı. Bunların amacı silah ve mühimmat ihtiyacının aciliyetini ortaya koymaktı. 4 ülkede verdiği mesajlar, NATO’nun Vilnius zirvesinden ne beklediğini net şekilde ortaya koyuyordu. Ukrayna, savaş sürerken üyeliğin mümkün olmadığının farkında ama İttifak’ın kendisine en azından somutlaştırılmış bir yol haritası sunmasını istiyor. 4 ülkeyi kapsayan ziyaretlerinin ana hedefi, bu iki alanda maksimum kazancı elde etmekti.

Zelenskiy’in, ziyaret edeceği bu ülkeleri seçerken bazı ayrıntılara dikkat ettiği anlaşılıyor. Bu ülkelerde verilen mesajların satır aralarına dikkatlice bakınca bu görülebiliyor.

Turun denge ayağı: Türkiye

Türkiye, savaşın başından bu yana Rusya ve Ukrayna arasında çok hassas bir denge izlemeye çalışıyor. Rusya ile ilişkilerini koruyan Ankara, Ukrayna’yı da mücadelesinde yalnız bırakmak istemiyor. Bu anlamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ukrayna NATO üyeliğini hak etti” sözleri, çok kuvvetli bir çıkıştı. Ukrayna’ya verilen destek mesajları dikkat çekici olsa da basın toplantısında kullanılan dil yine de çok dengeliydi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Moskova’yı karşısına alan cümleler sarf etmesi zaten beklenmiyordu.

Ukrayna Devlet Başkanı da Ankara’da Moskova’ya karşı nispeten itidalli bir dil kullandı. Bunun sebebi kuvvetle muhtemel hem 17 Temmuz’da süresi dolacak Tahıl Koridoru anlaşmasına dönük müzakereleri baltalamamak, hem de esir takası için çaba gösteren Türkiye’nin işini zorlaştırmamaktı.

Turun gergin ayağı: Bulgaristan

Zelenskiy’in turunun gergin ayağı Bulgaristan’dı. Çünkü orada diğer duraklardan farklı şekilde Zelenskiy’i ülkeye davet eden taraf Cumhurbaşkanı değil, AB yanlısı ve Ukrayna’ya destek veren hükümetti. Herkes çok iyi biliyor ki Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev Rus yanlısı bir isim ve Ukrayna’ya askeri desteğe karşı çıkıyor. Yeni Başbakan Nikolai Denkov’un Bakanlar Kurulu, Cumhurbaşkanı Radev’in tüm itirazlarına rağmen Ukrayna’ya askeri destek paketini Haziran ayı sonunda onaylamıştı.

Radev’in Ukrayna Devlet Başkanı’nı ülkesinde görmekten pek de memnun olmadığını kestirmek zor değil. Zaten Radev’in Zelenskiy’e randevu verdiği de Sofya’ya indikten sonra açıklandı. Aslında “bir araya gelmeselerdi daha iyi olurdu” denilebilecek derecede gergin bir görüşme olduğu da basına yansıdı. Görüşmede, Radev’in “Bu çatışmanın askeri bir çözümü yok, daha fazla silahın sorunu çözmeyeceğini savunmaya devam ediyorum” sözlerine Zelenskiy, “Bu bir çatışma değil savaş. Başına böyle bir trajedi gelse ve benim yerimde olsan, insanlar yardım etmese ne yapacaksın? Putin lütfen Bulgaristan topraklarını al mı diyeceksin?” ifadeleriyle yanıt verdi, salonda buz gibi bir hava esti.

 

Turun sürpriz ayağı: Çekya

Bu ziyaretlerin sürprizi, Ukrayna Cumhurbaşkanı’nın Bulgaristan’dan Slovakya’ya geçecekken Çekya’ya gitmesiydi. Malûm Çekya, Polonya gibi, Ukraynalı sivillere kapılarını açan ülkelerin başında geliyordu ancak 1 Temmuz’da yürürlüğe giren yeni kurallar, Ukraynalılar için hayatı biraz daha zorlaştırdı. Hem mülteci barınma desteği hem de mali desteklerde kısıtlamalara gidildi. Geçici koruma altındaki Ukraynalılar daha önce devlet konaklama tesislerinde süresiz ve ücretsiz kalabiliyordu. Ama durum değişti. Artık 18 yaş altı çocuklar, 65 yaş üstündekiler, 6 yaş altındaki çocuklara bakanlar, engelliler gibi hassas grupların dışındakiler 150 günün sonunda kalış için para ödemek zorunda.

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’in son verilere göre kadın ve çocukların ağırlıkta olduğu 350 bin Ukraynalıyı ağırlayan bu ülkeye gitmesinin sebeplerinden biri, işte bu yeni kuralları esnetme çabasıydı. Bu konuda istediğini aldığı söylenemez; ama yine de Çekya’dan eli boş dönmedi. Çek hükümeti, Ukrayna’ya, Rusya’yla savaşında daha fazla helikopter, mühimmat ve askeri eğitim vereceğini açıkladı.

Turun zorlu ayağı: Slovakya

Ukrayna savaşında iki tarafın en büyük zorluklarından biri kamuoyundaki algıyı yönetebilmek. Halihazırda Slovakya, Ukrayna’ya en önemli askeri desteği verenlerden ülkelerden biri. En son bu yılın başında Ukrayna’ya 13 adet Sovyet dönemi MİG-29 uçağı vermişti. Eylül 2023’te yapılacak parlamento seçimleri öncesinde ülkede açıktan devam eden bir “Rus dezenformasyonunun yayılması” tartışması var. Ayrışma boyutlarını çoktan aşmış bir tartışmadan bahsediyoruz.

Ülkedeki anketlere göre Ukrayna savaşının kazananının Rusya olmasını isteyen kesimin yüzde 50’den fazla olduğu ve işgalin sebebini NATO olarak görenlerin oranının da yüzde 45 olduğunu hatırlatırsak, bu ayrışmanın nasıl bir kutuplaşma yarattığını da daha iyi anlatmış oluruz. Slovak Cumhurbaşkanı Zuzana Kaputova, bazı politikacıları açıktan suçluyor, muhalefet partileri iddiaları reddediyordu. Bu tartışma ülkeyi öylesine böldü ki, Slovak parlamentosu devletle irtibatlı kurumların sosyal medya hesaplarından yapılan Rus yanlısı paylaşımları engellemek için yasa bile çıkardı. Zelenskiy’in ziyaretinde, “Saldırganlar, başkasının toprağına geldiler, saldırdılar, insanları öldürdüler. Böyle bir görüşe nasıl sahip çıkılır? Bu terör yanlısı bir tutumdur ve yanlıştır” sözleri, Slovak toplumuna verilen açık mesajdı.

Özetle, Ukrayna Devlet Başkanı dört ülkede yaptığı görüşmelerde savaşın askeri, ekonomik, sosyolojik ve enformasyon boyutuna dair pek çok alanında kendisini ve ülkesinin durumunu anlatmaya çalıştı. Ne kadar başarılı olduğunu şimdiden kestirmek ise zor, ama bunun için dört koldan mücadele ettiği açık.

 

Reklam Alanı