Milliyet Yazarı Dilara Koçak, bugünkü köşesinde Gıda Okuryazarlığın’dan bahsetti.
Evde pişen yemekler, mutfaktaki malzemeler ve market sepetindekiler beslenme alışkanlığının gelişmesinin ilk adımları. Marketlerde çeşit çeşit, rengarenk ürünleri sepetinize eklerken, nelere dikkat ediyorsunuz? “Bu ürünlerle ilgili bilgileri öğrenmek için ne yapmalı?” diye soracak olursanız; cevap etiket okumak, yani gıda okuryazarlığından geçiyor. Okul düzeninin yavaş yavaş oturduğu bu dönemde kırtasiye ve teknoloji alışverişleri kadar aynı şekilde market alışverişlerine de dikkat etmek gerekiyor.
Çocuklarınızı bilgilendirin
Yeterli ve dengeli beslenmek aslında bilinçli tüketim ile başlıyor. Bu nedenle tüketicilerin beslenme bilgi düzeylerini arttırmak için marketler sağlıklı beslenmenin başladığı kritik nokta. Hatırlayın, dışarıda yediğimiz yemekler dışında eve satın aldığınız gıdalar da beslenme planınızı oluşturuyor. Gıdanın etiket üzerindeki içerik bilgileri; paketteki miktarı, gıda güvenliği, hazırlama bilgileri ve tazelik süresi hakkında bilgi veriyor. Gıda okuryazarlığı konusunda her yaşta farkındalığın önemini belirtiyorum. Market alışverişlerinizi çocuklarınızla yapıp, onlara gıda okuryazarlığı konusunda bilgi vermeyi, mevsim sebze meyvelerini öğretmeyi ihmal etmeyin. Yerel ürünlerin, coğrafi işaretli seçimlerin, mevsimine uygun beslenmenin hem birey sağlığı, hem yerel kalkınma hem de karbon salımı ve çevresel açıdan en iyi seçim olduğunu unutmayın.
Markete gittiğinizde
Ebeveynler de okulların açılmasıyla çocukları için sağlıklı ve güvenilir ürün arayışına başlıyor. Ben danışanlarıma market alışverişlerinde ‘Tarladan Sofraya’ mottosunu gözeterek seçimlerini yapmalarını öneriyorum. Bir beslenme uzmanı olarak ‘İzlenebilirlik’ ilkesini göz önünde bulunduran marketleri tercih etmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Ürünlerin hasat edilmesinden raflara getirilmesine kadar uzanan süreçte tüm gıda güvenliği ve kalite aşamalarını gerçekleştiren Metro Türkiye, bu kapsamda gıda okuryazarlığı konusunda farkındalık yaratmaya devam ediyor. ‘Gıdaların izini sür, bilgiyle beslen’ mottosuyla gıda okuryazarlığı konusunda yaklaşık 10 yıldır çalışmalarını sürdürüyorlar, raflarına taşıdığı izlenebilir ürün çeşitliliğini geliştirmeye devam ediyorlar. Ürünlerin üzerindeki QR kodları okutarak tarladan, denizden, çiftlikten rafa kadar olan tüm hikâyelerine ulaşabiliyorsunuz.
Somon, levrek ve çipura
Okulların açılması ile zihinsel sağlık ve okul başarısı arasındaki ilişki yine gündeme geliyor. Zihin sağlığında önemli olan omega-3’ün en iyi kaynaklarından biri ise balık. Omega-3 ile yapılmış birçok çalışma var. Geçtiğimiz ay National Institutes of Health dergisinde yayımlanan çalışmaya göre ise omega-3 akciğer sağlığı ve inflamasyon üzerinde oldukça etkili. Konu balıkların omega-3 içeriği olduğunda soru işaretleri belirebiliyor ve genelde sınırlı balıklar tercih ediliyor. Bu noktada çeşitlilik açısından sizlere iyi bir haberim var, omega-3 denince aklınıza sadece somon gelmeyecek!
Ülkemizde ilk defa endüstriyel boyutlarda levrek ve çipura yetiştiriciliğinde alg yağı içeren yem modeli kullanılan proje ile, Metro Premium levrek ve çipuralar sektör ortalamasının çok üzerinde besin değerlerine sahip oluyor. Hasat tarihi, yetiştirildiği yer, besin değeri, tedarikçi adı gibi toplam 12 kriterde ‘Yüzde 100 İzlenebilirlik’ ile sunulan balıklar, toplam 227 ayrı kalite kontrol sürecinden geçerek, raflara ulaşıyor.
Siz de çocuklarınız için izlenebilir, güvenilir ve yüksek omega-3 değerine sahip balıkları tercih edebilirsiniz. Somona eş omega-3 değerlerine sahip levrek ve çipuralar ile minik sandviçler hazırlayabilir, yeşil yapraklı sebzelerle hazırladığınız bir salata ile hem kendinizin hem de çocuklarınızın tabağını renklendirebilirsiniz.
