Milliyet Yazarı Dilara Koçak, bugünkü köşesinde geleneksel yaşam ve öze dönüş konularını ele aldı.
Geleneksel yaşam ve öze dönüş konularında ne kadar farkındalık sahibisiniz? Yerel ve mevsiminde beslenerek ve kooperatiflerden destek alarak bu konuda önemli bir adım atabilirsiniz. Mevsimsel ve yerel beslenmeye göstereceğiniz özen, sağlığınıza olan etkisinin yanı sıra çevresel, ekonomik ve sosyal etkiye de sahip.
Biliyorum, şehir hayatının karmaşası içinde semt pazarlarına gitmemiz veya memleketimizden sebze, meyve getirmemiz çok fazla mümkün olmuyor ama bir noktada şartları zorlamak gerekiyor. Gidemiyorsanız da yerel üreticileri, kadın kooperatiflerini destekleyerek teknolojinin gücünden faydalanmayı deneyebilirsiniz. İşte tam bu noktada sizlere kooperatiflerin dijital buluşma noktası ile tanıştırmaktan mutluluk duyuyorum.
Daha fazla kadın emeği
Geçtiğimiz hafta Bursa’da kadın kooperatiflerini dijital bir çatı altında toplayan FAO Türkiye ile Hep Yerinden kooperatifinin lansmanı için buluştuk. Kadın liderliğindeki kooperatiflerin gücüne ve sürdürülebilir tarıma olan katkısına dikkat çekilirken, ana mesaj ‘Yerinden emek, yerinden mahsul’ idi. Üreten kadınlarımızın güçlerini birleştiren bu platform artık evlerimize, tabaklarımıza ulaşıyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye, Avrupa Birliği finansmanıyla yürütülen ‘Güçlü Geçim, Dayanıklı Toplum’ projesi kapsamında, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın destekleriyle kurulan e-ticaret platformunun lansmanından çıkarılacak pek çok not var. FAO Türkiye Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık’a kadın kooperatifleri bir dijital platformda toplama hayalini gerçekleştirerek, öncülük ettiği için bir kez daha teşekkür ediyorum. Kendisi bu noktada hem kadın istihdamına çok değerli bir katkıda bulundu hem de ekosisteme fayda sağlayıp, bizi yerel üreticilerle bir araya getirdi. Tanıtıma Engin Altan Düzyatan da katıldı.
10 ilde 13 kooperatif ile başlayan bu yolculuğun, Türkiye’nin dört köşesindeki tüm kadın kooperatiflerinin birbirine verdikleri güç ile dünyaya açılmak, ilham olmak dileğiyle…
Mevsiminde beslenmek
Yerel ve mevsiminde beslenmenin üç faydası ise;
Güvenli tüketim: Gıda güvenliğine ve okuryazarlığına olan bu hassasiyet pandemiden sonra oldukça yoğunlaştı. Yerel gıdalar, geleneksel tarım uygulamaları ile üretildiğinden, toprağı hasta eden zararlı pestisitlerden oldukça uzak bir noktada. Aynı zamanda küçük aile çiftçiliğinde gıda katkı maddeleri, yapay enzimler, tatlandırıcılar ve koruyucular kullanılmıyor ve bu noktada da sağlığı iyileştirme ön plana çıkıyor.
Daha kısa gıda tedarik zinciri: Çiftlikten toprağa, oradan tabağa daha az adım, daha az işlem anlamına geliyor. Daha kısa tedarik zinciri hem karbon ayak izi açısından hem de gıda güvenliği açısından önemli. Kısa tedarik zinciri, dağıtım sırasında bakteriyel ve viral kontaminasyon riskinin azalmasına katkıda bulunuyor. Aynı zamanda yiyeceklerin o kadar uzağa gitmesi gerekmediğinde, daha yüksek besin değeri ve daha iyi bir lezzet elde edilirken, gıda israfının da önüne geçilmiş oluyor.
Besin değeri yoğun: Yerel ve mevsiminde gıdaları tüketmenin temelinde minimum düzeyde işlenmiş gıdalar yatıyor. Ürünler en yüksek verimlilikte ve olgunlukta toplandığında; potasyum, magnezyum ve fosfor gibi temel minerallere, A, C gibi antioksidan vitaminleri daha yüksek konsantrasyonlarda tüketme fırsatınız oluyor.
