Günler neden birbirinin kopyası gibi duruyor? Çünkü birbirini yansıtan bir sistem burası…
Deseniz ki; ” hakikat mi kendiliğinden açılır, biz mi zorlarız?”
Herşey alalâde ortadadır…
Nasıl ki bir telefon ekranı sonsuz olasılıkların penceresi konumundadır ve sizin o pencereden sonsuzluğa uzanmanız için internet, modem vs. gibi birkaç araç gerece ihtiyacınız vardır, varlık alanında da herşey apaçıktır..
Bedensel yapınızın dinamikleri ön plandadır..Siz akl-i denge ve şuursal görüş açısı olarak ruhunuzu ve düşüncelerinizi tam kontrol etme yeteneğine ulaşamadığınız sürece, o frekansın size uydusal yayın yapması imkansızdır..Çünkü siz Rahimiyeti yani alıcılarınızı netlik ve şüphesizlik üzerine kurgulamıyorsunuz…
Sorgulayın! demekle ömürler çürüten realiteden uzak fikriyatlarınız hiçbir sorguyu sonuca ulaştıramadı…
Misal; ben desem ki, “merhaba ne demek yaz, google’a sorgula” Eee! Neden zihinleriniz devrede..Ya sonrası? Ya çıkan sonuçlar?
Kaç milyar sonuç çıktı? Seçim yapmıyor ya da her seçtiğinizi o sorgu üzerinde teyit ediyorsunuz..Ve sorgulamaktan öteye geçemiyorsunuz..
Sistemin içindeki size sunulan ve akıldan öteye gidemeyen döngüsel karmaşaya yenik düşüyorsunuz…
İman tam oturmamış…
Daha ne istediğinizi bile bilmiyorsunuz….”Merhaba ne demek?” de kalan döngüsel paradoxlar sizlere hiçbir şey kazandırmayacak….
Afaroz ettiğiniz zamanınızı kaliteli yaşamlara dönüştürmek için yaratılmış mekanizmayı keşfedecek gözlere ihtiyacınız var..
Ve bu gözler asla ve kat-a beden gözünüz değil…
Allahın selamı üzerinize olsun…
ESRA SÜNTAR
