Müziği müzik yapan o nakış gibi işlenmiş notaların izini sürerken; genç, tutkulu, özgün ruhuyla Gizem Akın çıkıyor karşımıza. Üstelik “çocukken elimden tarağı düşüremezlerdi mikrofon gibi kullanırdım” klişesiyle değil.
Gizem, hayallerinin izini sürerken sanatçı ruhunun yanına yönetmen kimliğini de ekliyor. Klip çekimleri, besteler, ve kamera arkası tecrübelerini keyifle dinledik.
Bu röportaj Gizem gibi hayallerinin izini süren kadınları keyifli bir yolculuğa çıkaracak…
-Bize kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
Merhabalar ben Gizem Akın. 1997 yılında İzmir’de doğdum. İçine kapanık bir çocuk olarak büyüdüm. Bu yüzden okul hayatımda biraz zorluklar çektim.
-Müziğe ilginiz nasıl başladı?
İlkokuldayken müzik hocamın beni zorlamasıyla şarkı söylemeye ve okulun düzenlemiş olduğu sahnelerde görev alıp, solo şarkılar söylemeye başladım. Hocamın sayesinde sahne korkumu yendim. Okuldayken görevler almaya devam ettikçe bundan keyif aldığımı gördüm. Böylelikle müziğe başlamış oldum.
-Müzik eğitiminiz var mı?
Maalesef, yok. Alaylı bir şekilde şarkı söylemeye devam ediyorum. Küçüklüğümden beri güzel sanatlarda okuma hayalim vardı ama o zamanın imkanları bana göre değildi. İlerleyen zamanlarda iyi bir eğitim almayı planlıyorum.
“BİR TARZDA VEYA DİLDE SIKIŞIP KALMIYORUM”
-Bir enstrüman çalıyor musunuz?
Kolay akorları gitarla çalabiliyorum. Şimdilerde ise piyano öğrenmeye çalışıyorum.
-Ne tarz şarkılar söylüyorsunuz?
Çok alakasız tarzları söylediğim oluyor. Sadece belirli bir tarzda veya dilde sıkışıp kalmıyorum. Bazen İspanyolca akustik bir şarkı hoşuma gidiyor ve onu söylüyorum. Tabi genel olarak yaptığım tarz, rock ve metal ağırlıklı oluyor.
Küçüklükten beri sert müziği sevmişimdir. Takip ettiğim birçok grup ve sanatçı var. Onlardan ilham almaya çalışıyorum.
-Tarzınızın Türkiye’ye hitap ettiğini düşünüyor musunuz?
Hayır düşünmüyorum. Şu sıralar rap müzik çok revaçta ve insanlar genelde RAP’in yanında pop ve arabesk müzik dinlemeyi çok seviyor. Benim tarzımın ise bu ülkede çok küçük bir kitlesi var. Tabi ilerde ne olacağını bilemeyiz.
Seneye rock müzik yükselişe de geçebilir. Kısacası Rock N Roll ruhunun öleceğini düşünmüyorum.
-Hangi sanatçılardan/gruplardan ilham alıyorsunuz?
Alter Bridge, Tool, Evanescence, Epica, Lacuna Coil gibi grupları ilham kaynağım olarak görüyorum.
-Şu zamana kadar ne gibi çalışmalarınız oldu?
2017 yılında Uluslararası kısa film yarışmasına gidecek olan Dr.Albert projesi için Aurora – Home şarkısını yeniden coverladım. Daha hayata geçiremediğim bestelerim var. Yakın bir zamanda ‘Venüs’ adında bir şarkımı yayınlayacağım.
Türkiye’de daha önce hiç çekilmemiş bir klip ortaya çıkaracağız. Senaryo, beste ve yönetmenlik bana ait olacak. Bu arada yönetmenlik demişken, şu an yaptığım diğer işlerden bir tanesi de müzik klibi çekmek. Sanatçı kimliğimin dışında yönetmen kimliğimde bulunmaktadır. Gülümser Müzik ve Film Yapım’da Ozan Gülümser ile birlikte klip çekimlerine gidiyoruz. Bazı kliplerin yönetmenliğini/görüntü yönetmenliğini ben üstleniyorum. Her ne kadar kamera önünde olmayı sevsem de diğer taraftan kamera arkasındaki işleri yapmak, bana ayrı bir keyif veriyor.