Isırığı sonucu kana ölümcül virüsler karışabiliyor!

0
1

İstanbul’da son günlerde sivrisinek ısırığından kaynaklı kaşıntı, kızarıklık, şişlik ve yara şikayetleri arttı. Vakalara dünyadaki en istilacı tür olarak da bilinen “Asya Kaplan” sivrisineği neden oluyor.

Sivrisinekler, yüzyıllardır yaydıkları hastalıklar nedeniyle tarihteki tüm savaşların toplamından daha fazla insanın ölümüne yol açtı. Dünyada her yıl sivrisinek kaynaklı hastalıklar sebebiyle yaklaşık 500.000 kişi hayatını kaybediyor.

Asya kaplan sivrisineğinin sağlık açısından tehlikeli olmasının en büyük sebebi bu sivrisineğin ısırığıyla bazı ciddi virüs enfeksiyonlarını da insanlara geçirebiliyor olması.

Konu hakkında konuşan Prof. Dr. Vefik Arıca, Asya kaplan sivrisineği ısırığı sonucunda kana karışan virüsler insanda ciddi enfeksiyonlara neden olacağının da altını çiziyor ve bu enfeksiyonların;

  • Japon ensefaliti (beyin iltihabı), Batı Nil ensefaliti, HIV (AIDS) virüsü, sarı hummayı bulaştırarak insanlarda ve hayvanlarda hastalıklara yol açabileceğini,
  • farklı virüs ve hastalıkları insanlara bulaştırabileceğini ve özellikle hamilelerin risk altında olduğunu söylüyor. Bunun nedeninin ise Asya kaplan sivrisineği ısırığının, hamilelikte bebeğin zihinsel gelişimini olumsuz etkileyebiliyor ve engelli doğum riskini artırabiliyor olması olduğunu belirtiyor.
  • Prof. Dr. Vefik Arıca kişisel olarak bu sivrisineğe karşı alınabilecek yöntemleri şu şekilde sıralıyor:
    • Kıyafetler yüksek sıcaklıkta yıkanmalı
    • Kapı ve pencerelere sivrisineklerin eve girmesini engellemek için sineklik takılmalıdır.
    • Sivrisinek kovucu ürünler kullanılabilir. Ancak, bu ürünler çocuklarda el, göz, ağız gibi bölgelere sürülmemeli ve açık yara üzerine uygulanmamalıdır.
    • Kol ve bacakları koruyacak şekilde uzun ve kalın kıyafetler tercih edilmelidir.
    • Evin içerisinde sivrisineğin içeri giremeyeceği şekilde havalandırma yöntemleri tercih edilmelidir.
    • ASYA KAPLANI SİVRİSİNEĞİ ISIRIĞINA NE İYİ GELİR?

      Prof. Dr. Arıca, “Sivrisinek ısırıkları genellikle 1-2 gün içinde kendiliğinden geçme eğilimindedir. Ancak bağışıklık sistemi zayıf olanlar ve çocuklarda, kızarıklık ve şişlik daha uzun sürebilir. Ayrıca, sivrisinek ısırılan bölgeye buz uygulanması, kaşıntıyı ve enflamasyonu azaltmaya yardımcı olabilir” diye uyarıyor.

    • Isırılan bölgenin kaşınmaması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Arıca,”Sivrisinek ısırıklarında kaşıma, kızarıklığın ve kaşıntının daha da artmasına yol açabilir. Bu durumun sebebi, kaşınmanın ciltteki enflamasyonu artırmasıdır. Ayrıca, aşırı kaşınma sonucunda cilt tahriş olabilir ve kanama meydana gelebilir. Bu da enfeksiyon riskini artırır. Bu nedenle, özellikle çocuklar sivrisinek tarafından ısırıldığında, tırnaklarının kesik olduğundan emin olunmalı ve kaşımayı önlemek için uyarılmalıdır” diyor.

      Sivrisinek ısırıklarında ise yapılacak ilk işin, sivrisinek ısırığını su ve sabunla yıkmak olduğunu söylüyor.

    • Prof. Dr. Vefik Arıca, “Evde bulundurduğunuz lavanta kolonyası hem içerdiği etanol ile sivrisinek kaşıntısını alacak hem de lavanta kokusu ile sivrisineklerin en azından koku uçana kadar yaklaşmasını engelleyecektir” diyor.
    • Prof. Dr. Vefik Arıca, “Evde bulundurduğunuz lavanta kolonyası hem içerdiği etanol ile sivrisinek kaşıntısını alacak hem de lavanta kokusu ile sivrisineklerin en azından koku uçana kadar yaklaşmasını engelleyecektir” diyor.
    • Asya Kaplan Sivrisineğinden Korunmak İçin Neler Yapılabilir?

      Arıca, “Bu sivrisinek türünden bulaşan enfeksiyonların kesin ve etkin bir tedavisi bulunmamaktadır” diye uyarıyor ve tedavi sürecinin genellikle hastalık esnasında gelişen belirtilerin hafifletilmesine yönelik olarak çizildiğini söylüyor.

    • Asya Kaplan Sivrisineği Nedir?

      Prof. Dr. Vefik Arıca, “Asya kaplan sivrisineği veya Aedes albopictus; Güneydoğu Asya’ya özgü, gövdesinde ve bacaklarında bulunan beyaz renkli şeritlerle diğer türlerden ayırt edilebilen, kan emici bir sivrisinek türüdür” diyor.

      Bu sivrisinek türünün, insanlar başta olmak üzere, köpek ve kuş gibi hayvanlardan da beslenebileceğini söyleyen Arıca sözlerine şu şekilde devam ediyor; “Türkiye’de ilk kez 2009 yılında İpsala’da görülen Asya kaplan sivrisineği, uzun yıllar boyunca hiç görülmemişti. Özellikle son yıllarda, kıtalararası ulaşım imkanlarının gelişmesi sonucu, Asya kaplan sivrisineği de sadece Güneydoğu Asya’da sınırlı kalmayarak başta Avrupa olmak üzere Türkiye’ye doğru yayılım göstermiştir.”

    • Diğer türlerin aksine bu türün gündüz saldırdığını ve kan emmeyi tercih ettiğini söyleyen Prof. Dr. Vefik Arıca, “Oldukça agresif bir türdür. Diğer sivrisinek cinslerinin çoğu bir kere kan emer, yumurtlar ve ölür ancak bu sinek türü en az birkaç kez kan emebilir. Bu sebeple hastalık bulaştırma riski daha fazladır. Ayrıca bu sivrisineğin yumurtaları aylarca kuraklığa dayanabilir” diye uyarıyor.

      Son olarak ise Arıca, “Asya kaplan sivrisineğinin küresel ısınma nedeniyle dünyada ve ülkemizde yaygınlaştığı, insanlara bulaştırdığı hastalıkların virüs olması, etkin bir tedavisinin olmaması ve ölümlerin artıyor olması nedeniyle dikkatli olunmalıdır” şeklinde Asya kaplan sivrisineğine karşı uyararak sözlerini bitiriyor.

Reklam Alanı