Türk milletinin kurtuluş ruhunu anlatan dizelerin sahibi milli şair Mehmet Akif Ersoy 20 Aralık 1873’te İstanbul’da doğdu.
Öğrenimine Fatih’te başladı. Türkçe, Arapça, Farsça ve Fransızca dillerini öğrendi.
HALKI MİLLİ MÜCADELYE ÇAĞIRDI
1888’de babasını kaybetti. Büyük Fatih yangınında evleri yandı. O dönem Mülkiye İdadisi’ni bıraktı.
İlk sivil veteriner yüksekokulu olan Ziraat ve Baytar Mektebi’ne kaydoldu. Mektebin Baytarlık bölümünü 1893’te birincilikle bitirdi. Daha sonra Safahat’ta toplayacağı şiirlerinin büyük kısmında Ziraat Mektebinden bahsedecekti.
Mehmet Akif Ersoy, Osmanlı Devleti’nin yıkılışını büyük bir hüzünle seyretti.
Çeşitli dergilerde şiirler yazdı. Anadolu’yu karış karış dolaştı. Halkı milli mücadeleye çağırdı. Cumhuriyet kurulduktan sonra meclise Burdur milletvekili olarak girdi.
KAZANDIĞI PARA ÖDÜLÜNÜ BAĞIŞLADI
Türkiye Büyük Millet Meclisi, Milli Marş yarışması düzenleyince Akif, para ödülü nedeniyle yarışmaya katılmayı reddetti. Ancak Hamdullah Suphi Bey, onu bu ısrarından vazgeçirdi. Ve İstiklal Marşını yazdı.
Tüyleri diken diken eden o dizeler okunduğu ilk andan itibaren akıllara kazındı.
Mehmet Akif Ersoy kendisini tebrik edenlere “Allah bu millete bir daha istiklal marşı yazdırmasın” cevabını verdi. Aldığı ödülü de hayır kurumuna bağışladı.
İSTİKLAL MARŞI’NI SAFAHAT KİTABINA ALMADI
Milli şair, tüm şiirlerini Safahat’ta topladı. Sadece İstiklal Marşı’nı kitaba almadı. Çünkü kurtuluş mücadelesinin sembolü olan milli marşı kahraman Türk ordusuna ithaf etti.
Mehmet Akif Ersoy, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra uzun bir süre Mısır’da yaşadı.
17 Haziran 1936’da tedavi için İstanbul’a döndü. 27 Aralık 1936’da Beyoğlu’ndaki Mısır Apartmanı’nda vefat etti. Cenazesi Edirnekapı Şehitliği’ne defnedildi.
Öldüğünde yakın arkadaşlarından Rasathane Müdürü Fatih Gökmen şu mısraları yazdı.
“Mum gibi yandı ciğer, çünkü vatan türküsünü,
Hep geçen kapkara günlerde terennüm etti.
Çıktı ‘Kırklar’ bir ağızdan, dediler tarihini
İçimizde vatanın şairi ‘Akif’ gitti.”
