Kuruluşundan bu yana kendisinden olmayana yaşam hakkı tanımayan Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) karanlık yüzünü, uzun yıllar örgütün kritik birimlerde görev almış itirafçılar anlatıyor.
Darbe girişiminden devletin kritik birimlerine sızma stratejisine kadar örgüte dair bilinmeyenleri verdikleri bilgilerle deşifre eden itirafçılar, böylece FETÖ’nün çözülmesine önemli katkı sunuyor.
Bu isimlerden örgütün Hava Kuvvetleri Komutanlığının astsubay mahrem yapılanmasında sözde müdür olarak yer alan A.B, 75 sayfayı bulan itirafıyla çok sayıda örgüt mensubu sivil ve askeri deşifre etti, örgütün bu alanda nasıl yapılandığını detaylarıyla açıkladı.
Örgütün Türk Silahlı Kuvvetlerine özel önem verdiğini, Hava Kuvvetlerinin diğer kuvvetlerden daha da önemli olduğunu anlatan A.B, “Türkiye, elebaşı tarafından 4 farklı yapıya ayrılmıştır.” dedi ve bu 4 yapının Hava Kuvvetleri, Kara Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Deniz Komutanlığı olduğunu beyan etti.
FETÖ’nün, MİT, Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Adalet Bakanlığını mahrem olarak gördüğünü belirten A.B, 2013’ten sonra her ilde bulunan mahrem imamın diğer mahrem yapılara sivil örgüt üyesi vermesi zorunluluğu bulunduğunu dile getirdi.
Söz konusu mahrem imamların mülakat ile bu yapıya dahil edildiği itirafında bulunan A.B, FETÖ elebaşı Gülen tarafından mahrem yapıya alınacak kişiye en az 3 kişinin şahitlik etmesi talimatının verildiğini söyledi.
Hava Kuvvetleri Komutanlığındaki örgüt yapılanmasına dair bilgi veren itirafçı mahrem imam A.B, 2011-2014 yıllarında Hava Kuvvetlerinden sorumlu en üst kişinin Akıncı Üssü davasının firari sanığı Adil Öksüz olduğunu kaydetti.
İtirafçı A.B, Adil Öksüz’ün Kara Kuvvetleri yapılanmasına geçmesinden sonra davanın tutuklu sanığı “Sedat” kod adlı Kemal Batmaz’ın Hava Kuvvetleri yapılanmasının başına geçtiğini dile getirdi.
İtirafçı mahrem imam A.B, FETÖ mensuplarının örgütten olmayan askeri personel hakkında algı oluşturmak, onları karalamak ve Silahlı Kuvvetlerden ayrılmasını sağlamak için çeşitli yöntemlerle iftira atıldığına işaret etti.
Bu yöntemlerden birinin ihbar mektubu olduğunu açıklayan A.B, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mektuba, ‘Sayın Komutanım’ diye başlanır ve noktalama işaretlerine dikkat edilirdi. Daha sonra ‘Ben askeri lojmanda kalmakta olan bir personelim, vatanımı, milletimi seven birisiyim. Size bu paralelciyle alakalı bazı şeyler söylemek istiyorum.’ şeklinde örgütle hiç alakası olmayan kişilere mektuplarla iftira attılar.”
“Bu yapının örgüt olduğunu anladım”
15 Temmuz darbe girişimini “hain bir kalkışma” olarak niteleyen ve örgüt içinde bulunduğu süreçte Türkiye Cumhuriyeti’ne ihanet etmek gibi bir kastının bulunmadığını ileri süren A.B, pişman olduğunu söyledi.
A.B, “Her ne kadar geç de olsa bu yapının artık bir ‘cemaat’ değil, örgüt olduğunu anlamış durumdayım.” ifadesini kullanarak, diğer örgüt üyelerini de bildiklerini anlatmaya davet etti.