CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 12 şehidin ardından yaşanan tartışmalara ilişkin olarak “Sayın Bahçeli, PKK’nın adını anmayan hain arıyorsan, işte Recep Tayyip Erdoğan’ın tweeti” açıklamasında bulundu.
Özel, partisinin TBMM’deki grup toplantısında özetle şunları söyledi:
İÇİMİZİ YAKAN ACI HABERLER ALDIĞIMIZ BİR HAFTASONU GEÇİRDİK
İçimizi yakan acı haberler aldığımız bir hafta sonunu geçirdik. Dün bütçe görüşmelerini gerçekleştirdik. Bugün bu yüce çatının altında ağır bir atmosferde grup toplantısı yapıyoruz. Cuma gecesi Irak’ın kuzeyinden kötü haber geldi. Bir tek evladımız şehit düştüğünde yüreklerimize ateş düşüyor. 6 şehidimizin haberinin ardından düşünürken bir 6 şehit haberi daha geldi. Yüreğimiz yandı, bağrımıza taş oturdu.
Siyasi partiler böyle durumlarda üstlendikleri sorumluluğun gereğini yerine getirmek zorundadırlar. Biz birlik, beraberlik duygularını gündeme getirirken birileri de süreci kendileri açısından hasarsız atlatmanın hesabı içine girdiler. Bir büyük algı operasyonunun ilk günlerini yaşadık. Şehitlerimizi, ailelerini, askerlerimizi düşünürken, Ankara’da birileri alışılmış ezberleri tekrar etmekle meşguldüler. Biz 12 askerimizin nasıl şehit olduğunu, operasyon bölgesindeki askerlerimizin durumunun anlatılmasını, Cumhurbaşkanı ya da Milli Savunma Bakanı eliyle Meclisin bilgilendirilmesini talep ettik. Bölgeden çok çelişkili haberler gelmeye devam ediyor. Sorularımızı, endişelerimizi birazdan sıralayacağım. Bir yandan da haklı bir talep yükseldi. Şehit evlerinin fotoğraflarını paylaşarak olmayacaktı, hepimiz bir şey hissediyorduk. “Milli yas ilan edilsin” dedik, bu ülke bu acıda ortaklaşsın dedik. Bu yetkiyi Suudi Arabistan kralı öldüğünde kullanmışlardı.
MECLİS’E BİLGİLENDİRME YAPILMADI
İkinci 6 şehidimiz geldiğinde Meclis çalışma halindeydi. Meclis’e bilgilendirme yapılmadı. Her zaman olduğu gibi bir a4 kağıt, iki paragraf yazı, hep birlikte imza atalım, terörü kınayalım, milli yas ilan etmeyelim, ne yaşanıyor anlatmayalım, milletin vekili olsanız da sarayın muhatabı değilsiniz. Ama a4 kağıda imza atacaksınız, kınayacağız. Milli yas ilan edilmeden, Meclis bilgilendirmeden sizi meşrulaştıracak hiçbir imzayı atmayacağız. Biz hiçbir evladımız şehit olmasın diye, kimse şehitlerimiz üzerinden siyaset yapmasın diye, sizin istediğiniz a4’lere imza koyup, terör belasını bir sonraki şehit cenazesine kadar unutan anlayışla ortaklaşmadık, bundan sonra da ortaklaşmayacağız.
CHP burada. Böyle bir yanıtın bunlara verilmesi gerekiyordu. Göğüs göğüse mücadele edeceğiz. Bizi neyle muhatap edecekler, göze alıyoruz. Kendimize güveniyoruz, kimseden korkmuyoruz. 1984’ten beri kaç ortak bildiri imzaladık? Sonuçta neyi başardık? Türkiye’de bir şeyler iyiye gidecek derken neden şehit cenazeleri geliyor? Artık ne ezbere iktidar ne de ezbere muhalefet var.
İktidar faşizm dönemlerindeki uygulamaları esas alıyorsa “neden böyle yapıyorsun” denmez. Mikroba neden hastalık yapıyor diye soramazsınız.
PKK’NIN ADINI ANMAYAN HAİN ARIYORSAN, İŞTE RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN TWEETİ
Bildiri imzaladılar, imza koymadık. Bir yalana sarılıyorlar, “CHP tepki gelince kendi bildirisini imzaladı” Biz “Yollayın o bildiriyi görelim” bile demedik. Bu milletin evlatları nasıl öldü, hangi tedbirler alınacak konuşulmadan, bu konuda samimi bilgilendirme olmadan kimseyle ortaklaşmayız dedik. Ömer Çelik “Tepki geldi CHP sonradan kendi bildirisini imzaladı” yalanını söylüyorlar. Meclis tutanaklarını açın, bildiri okunuyor, ardından Ali Mahir Başarır bu bildiriyi satır satır okuyor. “CHP’nin bildirisinde PKK yazmıyormuş, CHP, PKK diyemezmiş” bu askerlerimiz şehit olduğunda Genel Başkanın tweeti. Sayın Bahçeli, PKK’nın adını anmayan hain arıyorsan, işte Recep Tayyip Erdoğan’ın tweeti.
Enis Budak’ın, muhabbetimizin olduğu gencecik kardeşimin cenazesine gittim. Askeri havalimanının bahçesinde 400’e yakın acılı insanla birlikte bekledik. İktidar partisi Manisa’daki cenazeye insanları taşıyorlar, provokasyon bilgisi var, Özgür Özel gelince yuhlayacaksınız, otobüslerde “Özgür dışarı” diye slogan atacaksınız denince oradan gelen bilgiler var. Provokasyon olacak diye, benim memleketimde beni sözde itibarsızlaştıracaklar diye korkup şehit cenazesine gitmezsem, oturduğum koltuğun hakkını vermemiş olurum. Şimdi isim isim çıkıyor. Benim utancım, bir şehit cenazesini Türkiye Cumhuriyeti Devletine yakışır şekilde uğurlayamamış olmaktır. Harekete geçirilen güruhun buna mani olmasıdır. Yapılan saygısızlık ne bana, ne partimizedir, şehidimizin aziz hatırasınadır.
Karşımızda olanların durumu şudur, Erdoğan iyi bir siyasetçi, Bahçeli de iyi bir siyasetçi. Ama bunlar kötü insanlar. Kimseden aferin bekleyip siyaset yapmayız. Bugüne kadar imza atınca “afetin” diyen yok, seçime gidince montaj videolarla bizi Kandil ile birlikte göster, sıkışınca Öcalan’dan mektup okut. Sonra da yerli ve milli siyaset. Yere batsın yerliliğin, yere batsın milliliğin.
DEVLETİN KANATLARI İKTİDARI DEĞİL HALKI KORUMAK İÇİNDİR
– Hüda Par’ın genel başkanı, elinde hilafet yeşili parti programı ile şunları okudu; eyalet sistemi özerklik ve federasyon gibi serbestçe tartışılabilmelidir. Olumlu yönlerini biri saysın, olumsuz yönlerini biri saysın. Erdoğan federasyonun, özerkliğin, eyaletlerin olumsuz yönlerini saysın, rabia yapsın. Tek vatan, tek bayrak diye saysın. Olumlu yönlerini kim sayacak? Ağzına geleni sayan Bahçeli, sistemin olumlu yanlarını da sen anlat.
– Devletin kanatları iktidarı değil halkı korumak içindir. Muhalefet ne devlet için, ne iktidarı arkalamak için, zor durumda iktidarı meşrulaştırmak için değil, halk için yapılır. Bize oy verenlerin saray rejimine oy vermediğini biliyoruz. Bize oy verenlerin bu anlayışa oy vermediğini biliyoruz. Milletin olmayan bu yoldan yürümeyeceğiz. İktidarı o konforlu alanında rahat bırakmayacağız. 86 milyon için yeni bir yol açıyoruz. Yolumuz doğrudur, bu yolda cesaret ve kararlılıkla yürüyeceğiz.
– Bu ülke herkes için zenginleşene kadar hep birlikte çalışacağız. Fakir fukaranın şehit olduğu bu düzene dur diyeceğiz.