Aralarında spor dünyasının ünlü isimleri Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu toplam 21 kişiyi dolandırdığı iddiasıyla 252 yıla kadar hapsi istenen Seçil Erzan ve 6 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşması 15 Ocak’ta İstanbul’da devam ediyor.
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Seçil Erzan hakkında “Özel Belgede Sahtecilik” ve “Tacir veya Şirket Yöneticisi Olan ya da Şirket Adına Hareket Eden Kişilerin Ticari Faaliyetleri Sırasında Dolandırıcılık” suçlarından 77 yıldan 252 yıla kadar hapis talep edilirken; diğer sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk’ün ise aynı suçlardan 3 yıl ile 85 yıl arasında değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
Davanın 3. duruşmasına, tutuklu bulunan Seçil Erzan ve Ali Yörük, tutuksuz sanıklar Asiye Öztürk ve Nazlı Can ve tanıklar Semih Kaya, Merve Yılmaz ve Tanın Yılmaz katıldı.
Erzan, 15 Ocak’ta hakim karşısında yaptığı savunmada, kayıtların incelenmesini ve kimin ne kadar aldığının tespit edilmesini talep ederken, “Arabanın bagajını açtığımda paralar kapışılıyordu. Emre Belözoğlu’nun parasını aldık ve 10 kişi paylaştı. Gerçek mağdurlar adına çok üzgünüm” ifadelerini kullandı.
KAYITLAR İNCELENSİN
Üçüncü kez mahkemede savunma yapan Erzan, “HTS kayıtlarının incelenmesini talep ediyorum. Parayı alıp almadığımı ispatlayamıyorum,” dedi.
Şubede çok fazla döviz işlemi olduğunu belirten Erzan, “o sıralarda müfettiş gelse banka bu hareketleri fark ederdi,” dedi.
Erzan ilk fonu Semih Kaya’ya söylediğini belirterek, “Arabanın bagajını açtığımda paralar kapışılıyordu. Emre Belözoğlu’nun parasını aldık ve 10 kişi paylaştı. Gerçek mağdurlar adına çok üzgünüm,” ifadelerini kullandı. Adliyeden aktarılan göre Seçil Erzan, Florya şubesinde çalıştığı sırada banka müdürü olduğu için bu paraları alabildiğini, karşı tarafta yüksek faiz beklentisi olduğunu söyledi. Erzan, “Banka bu yaşananları daha erken farkedebilirdi. Herkes bu paranın nerede olduğunu soruyor. Bu para bende değil. Her şey birbirine girdi. İş çığırından çıktı,” dedi.
Verdiği paraların bir kaydını tutup tutmadığı da sorulan Erzan, Bankanın tüm ajandaları kendisinden aldığını iddia etti.
KURGU YAPIYOR
Aldığı paraların 3,5 milyon dolara yakın olduğunu söyleyen eski Galatasaraylı futbolcu tanık Semih Kaya, toplamda 4.1 milyon doları Seçil Erzan’a verdiğini ve Erzan’ın kendisine 10 milyon dolar vereceğini anlattı.
Kaya, “Bana 10 milyon dolar alacağımı söyledi. Ben toplamda 4.1 milyon dolar vermiştim. 3.5 milyonunu geri alabildim sadece. Seçil Erzan banka müdürü olduğu için hesaplarımı kontrol etmedim. İlk verdiği 300 bin dolar sonrası bana para vermedi. Seçil’den 1 milyon 375 bin dolar almadım. Benim onu tehdit ettiğim söz konusu değil, aramızda husumet yoktu. Banka müdürü olarak ilişkimiz vardı, özel bir ilişki yoktu” dedi.
Erzan, fonu ilk kez Semih Kaya’ya söylediğini belirterek, “Arabanın bagajını açtığımda paralar kapışılıyordu,” dedi. Semih Kaya ise 3,5 milyon dollar parça parça aldığını, tüm paraları Denizbank hesabına yatırdığını söyledi. Kaya, mahkemenin “Erzan size fazla para verdiğini söylüyor” sorusuna ise “kurgu yapıyor” yanıtını verdi.
‘SEÇİL’E BOŞ ATIP DOLU ALMAYA ÇALIŞTIM’
Tanık olarak dinlenen Candaş Gürol, savunmasında şunları söyledi: “Seçil Erzan ile duygusal ilişkimiz temmuzda başladı. Sevilen ve başarılı bir kadın olarak Denizbank’ta çakılıyordu. Mutluydum, arkadaşlarımızla görüşüyorduk. Aralık ayı gibi Seçil’in gizli telefonları başladı. Yanımda kimseyle konuşmamaya başladı. 24 saat meşguldü. Artık görüşemez olduk. Birkaç kez ‘Candaş’ deyip telefonu kapattı. ‘Beni aldatıyor mu?’ diye düşündüm. Bir anda işlerin buraya gelmesine üzüldüm. Benim müvekkilim İbrahim Abi fona para yatıracağını söyledi. ‘Seçil’den ayrıldım’ dedim. ‘Sorun değil’ dedi. ‘3 milyon doları benim üstümden değil de senin üstünden getirsek olur mu?’ diye sordu. İbrahim Abi’yi kıramadım. Seçil’i aradım ‘İbrahim Abi’ye böyle bir fondan bahsettin mi?’ diye sordum, ‘Evet anlaştık İbrahim Abi ile’ dedi ‘Fon anlaşması yaptık’ dedi. Sonra İbrahim parayı hesabıma yolladı. İbrahim Abi’nin ofisine gittik. Asistanı vardı parayı makam odasına bıraktım, ‘Hayırlısı olsun’ dedim çıktım. Seçil’e, ‘Vergi nasıl kesiliyor’ diye sordum. ‘Şu an bunları düşünecek durumda değilim’ dedi. Ben de bir ay sonra aradım hatırlattım. ‘İbrahim Abi’nin başka paraları da ben de duruyor’ dedim. Benim korkum yüksek bir vergi çıkmasıydı. İnşallah çıkmaz para giriş çıkışından. Bir fon konuşması vardı ortada ancak illegal olduğunu bilmiyordum. Avukatı olmama rağmen Fatih Hoca’nın bana bir şey söylememesine darılmıştım. Duygusal ifade vermişim. Fatih Terim Denizbank’a para gönderdiğini söyledi. Hesaba para yatırdığını söyledi fon falan değil. Seçil’in işlerinden herhangi bir kazancım olmadı. 100 bin dolar gibi bir para almadım. Ben ‘Seçil’in konuşmalarından sadece acaba kredi çıkmayan birine kredi mi çıkartıyor?’ diye düşündüm. Bundan fazlası benim de hayal ötemde. ‘Fatih ile illegal iş mi yapıyorsun?’ diye Seçil’e hep boş atıp dolu almaya çalıştım. Kıskançlık da vardı işin içinde, bu isim üzerinden Seçil’e hep sorular sorarak doğruya ulaşmaya çalıştım. Ben Seçil’in beni aldattığını ve usulsüz kredi kullandırttığını düşünüyordum.”
‘SEÇİL ERZAN BANA ‘FATİH TERİM FONU’ DEDİ’
Tanık Merve Özer Yılmaz, “Sadece Seçil Erzan’ı tanıyorum. 2012’de ilişkimiz başladı. 2016’ya kadar birikim yaparak paramı Seçil’e veriyordum. 2021’de hisse senedi olarak da bir işlem yapıldı. 2022’de mantıksızlıklar silsilesi başladı. Ben 2 milyon lira para koydum. Bana bir ay daha idare etmemizi söyledi. Bu sürede yine para ekledik. Bana fonda 10 milyon para biriktiğini söyledi. Ancak bu parayı çekmek için para eklemesi gerektiğini söyledi. 4 milyon kiralık bir para ekledik. Daha sonra 6 milyon lira çekti. Hakan Aktaş nedeniyle pozisyon açığı olduğunu söyledi. Hiçbir şekilde bilgi alamadım. Tekrar para istedi. 2015’te Selçuk diye biri olduğunu öğrendim. 2023 Şubat ayında Seçil bana ‘200 bin dolar bulur musun?, açık pozisyon var’ dedi. Aynı şeyi eşime de söyleyip yardım istedi. Eşimden 5 milyon lira istedi. Bir gariplikler olduğunu eşime de söyledim. Seçil bana, Mart ayında fonda 50 milyon lira para biriktiğini, bizim paralarımızı da dahil ettiğimi söyledi. 1 milyon 400 bin dolar yatırdım 600 bin dolar alacağım var” ifadelerini kullandı.
Rezan Epözdemir, Yılmaz’a “Senyör kim?” sorusunu yöneltti. Yılmaz, “Senyör Selçuk Oğuz’dur. Selçuk’un 3 senedir başka bankada çalıştığını öğrendim. Onunla Aktif Bank’ta görüştüm. Beni tanıdığını söyledi. Bankacılık sistemini kullanmadığını söyledi. Bana verdiği izlenim, Seçil Erzan, Selçuk’un ismini kullandığı” diye cevap verdi.
Merve Yılmaz savunmasında ayrıca, “Seçil Erzan 8 Mart’ta bana banka içerisinde fon kurduğunu, Fatih Terim ve futbolcuların içinde olduğunu söyledi. Bana Fatih Terim ve futbolcularla ilgili bir konu olduğunu söyledi. Fatih Terim ile sadece bir kere görüştüm” dedi.
‘HAKAN ATEŞ DE İŞİN İÇİNDE’
Futbolcuların menajeri Fırat Özdemir ise şunları söyledi: “2008’den beri Denizbank’ın özel bankacılık müşterisiyim. Futbolcuların hesapları da burada. 2010 yılından beri Seçil’i tanırım. 2022’de beni aradı. Levent Şubeye tayin olduğunu söyleyip, bankaya çağırdı. Bankanın özel fonu olduğunu söyledi. Banka müşterilerinin bu fona girmesi durumunda kendisinin de iyi paralar kazanacağını ifade etti. Mehmet Aydoğdu, Hakan Ateş’in de içinde olduğunu söyledi. Kendisi bana bunları anlattı. 2022 Aralık’ta 3 milyon 400 bin dolar elden ofisinde verdim. 10 gün sonra 4 milyona tamamlamam gerektiğini söyledi. 646 bin doları evime geldi. Parayı verdim sonra ocak ayı başında bazı ödemeler yapıldı. Toplamda 1 milyon 400 bin doları kendisine teslim ettim. Bazı tarihlerde ödeme yaptı bana. 1 milyon dolar zararım var. Bunun dışındaki paraları geri aldım, ana paradan kalan bu. Ben Seçil’e paraları teslim ettiğimde bana kağıtlar verdi. Şube kaşesi olan kağıtlar bunlar. Bankaya müraacat etmedim çünkü bunun şube nezlinde değil genel merkezli bir fon olduğunu söyledi. Ailem dışında kimseden para alıp seçile vermedim. Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu isminden bahsetti bana ama Fatih Terim demedi.”
‘SEÇİL’İ ÇOK SEVERLERDİ, OLAY PATLAYINCA HERKES GİTTİ’
Seçil Erzan’ın annesinin bakıcısı Nursena Bayırova da tanık olarak dinlendi: “Çorlu’daki evde bakıyordum annesine. 7 Nisan’da akrabaları geldi. Bankadan Sermin hanım geldi. ‘Banka Seçil hanıma sahip çıkıyor’ dediler. Seçil hanım çok tedirgindi. Son zamanlarda eşofmanla, elinde siyah poşetle gitti ama poşetsiz geldi. Seçil hanım tutuklandıktan sonra tefeciler geliyor deyip bizi evden çıkardılar. Gece vakti bizi evden çıkardılar.
Hüseyin Yenigün, Seçil’in annesine yardımcı olurdu. Seçil’i çevresi çok severdi ama bu işler patlayınca hepsi gitti.”
DENİZBANK’TAN SUÇ DUYURUSU
Bu arada Denizbank Kurumsal İletişim, devam eden davada Seçil Erzan’ın Semih Kaya’ya gösterdiği Mehmet Aydoğdu ile mailleşmesinin sahte olduğunu öne sürdü. Denizbank, çıkan haberlerden sonra teftiş kurulunun söz konusu maili incelendiğini ve gerçek olmadığını, söz konusu mail ile ilgili suç duyurusunda bulunulacağını duyurdu.
TUTUKLULUĞA DEVAM KARARI
Ara kararını açıklayan mahkeme, sanıklar Seçil Erzan ve Ali Yörük’ün delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme ihtimali ve sanıkların kaçma şüphesinin bulunması gerekçeleriyle tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Mahkeme, Seçil Erzan’ın Denizbank’ta bulanan hesap hareketlerinin mahkemeye gönderilmesini talep derken, sanıklara ait telefonların ve simkartların bilirkişiye suç delillerinin tespiti amacıyla verilerek rapor alınmasına, varsa banka çalışanları ve yöneticileri ile yazışmaları ile ilgili ek rapor alınmasına, sanıklar Ali Yörük, Atilla Yörük, Nazlı Can ile sanık Hüseyin hesap hareketlerinin Bankalar Birliğinden sorulmasına, Ali Yörük ile Tanık Semih Kaya arasındaki hesap hareketlerinin ve dekont asıllarının Denizbank’tan istenilmesine, Ali Yörük’ün imza yazı örneklerinin temini için ceza evine yazı yazılmasına, Denizbank’a yazı yazılarak sanık Seçil Erzan ile aynı dönemde bankada çalışan F.S. isimli kişinin tanık sıfatıyla zorla getirilmesi için yazı yazılmasına karar verdi.
Mahkeme dosyada bulunan ve Denizbank şubelerinde hesabi bulunan müştekilerin sanık Seçil Erzan tarafından yapılan sorgulamalara ilişkin Log kayıtlarının istenilmesine de karar verildi.
Arda Turan, Emre Belözoğlu, Selçuk İnan, Fernando Muslera’nın gelecek duruşmada hazır edilmeleri için son kez süre verilmesine karar veren mahkeme, hazır olmadıkları takdirde haklarında zorla getirme emri çıkarılması kararı aldı.
DURUŞMA 8 MART 2024 TARİHİNE ERTELENDİ
Mahkeme, Denizbank’ın dosyaya sunduğu kamera kayıtlarının adli bilişim uzmanlarından oluşan bilirkişi heyeti tarafından değerlendirilmesine ve Masak’a yazı yazılarak dosya ile ilgili düzenlenen raporun tamamının mahkemeye gönderilmesine de karar verdi.
Duruşma, 8 Mart 2024 tarihine ertelendi.
FON DAVASI
Seçil Erzan’ın da aralarında bulunduğu 7 sanık ilk kez 20 Kasım 2023’te hakim karşısına çıkmış, duruşma 12 Ocak 2024’e ertelenmişti. 12 Ocak’ta görülen duruşma 13 saat sürdü.
Duruşmada Seçil Erzan ve sanıkların eklenen iddianameler nedeniyle yeniden savunmaları alındı. Tanık olarak ifade vermeyi bekleyen Semih Kaya, Erzan’ın kuzeni Tanın Yılmaz ile eşi Merve Yılmaz’ın ifadelerinin 15 Ocak’ta alınmasına karar verilmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Galatasaraylı eski futbolcular Selçuk İnan, Emre Çolak, Emre Belözoğlu, Arda Turan, Fernando Muslera ile Buse Terim, Buse Terim’in eşi Volkan Bahçekapılı, eski kulüp tercümanı Musa Mert Çetin ve Emre Çolak’ın kardeşi Emrah Çolak gibi 18 isim şikayetçi olarak yer alıyordu. İş insanı Mert Zeydanlı, Deniz Güzel ve Nuray Şengüler’in iddianamelerinin de eklenmesiyle davadaki şikayetçi sayısı 21’e çıktı.
NE OLDU?
Futbol camiasının ünlü isimleri Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera, Selçuk İnan, Fatih Terim’in kızı Buse Terim ve eşi Volkan Bahçekapılı, tercüman Musa Mert Çetin, Semih Kaya, Emre Çolak ve kardeşinin de aralarında olduğu toplam 21 kişi tarafından şikâyet edilen Seçil Erzan’la birlikte 7 kişi tutuklanmıştı. Hakkında hazırlanan iddianamede Erzan, ‘özel belgede sahtecilik’, ‘tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık’ suçlarıyla itham edilmişti.
4’ü tutuklu 7 sanık 20 Kasım 2023’te hakim karşısına çıkmıştı. Mahkeme heyeti, tutuklu 2 sanığın tahliyesine karar vermişti.
