Deniz Kilislioğlu Yazdı: Ne ekersen

0
0

Milliyet Yazarı Deniz Kilislioğlu, bugünkü köşesinde ABD dış politikasını değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar dönüşünde İsveç’in NATO üyeliği ile ilgili ABD’ye çok dikkat çeken ama satır arasında kalan bir manşet verdi:

“Ben görevimi yaptım ama sizlerden de bir şeyler bekliyorum. Siz de F-16’lar konusunu eş zamanlı olarak kongrenizden geçirmelisiniz.”

Erdoğan ilk kez “eşzamanlılık” vurgusu yaptı, “F-16 ile ilgili süreç başlamadan” Ankara’nın adım atmayacağının sinyalini verdi. ABD ve diğer müttefik ülkeler için bu beklenmedik bir gelişmeydi; ama iki meseleyi irtibatlandıran ve konuyu buraya sıkıştıran da kendileriydi.

ABD bumerangı

İsveç ve Finlandiya NATO’ya resmi başvurularını Mayıs 2022’de yapmıştı. ABD ilk aylarda “İki konu birbirinden bağımsız!” diyordu. Ocak 2023’teyse pozisyonunu değiştirdiğinin mesajını, Türkiye-ABD Stratejik Mekanizma toplantısında verdi ve Ankara’ya açıkça “İsveç onayı olmadan Türkiye’nin F16’ları için Kongre’den onay alamayız” dedi. Hatta mart ayında ABD’yi ziyaret eden dönemin Cumhurbaşkanı Dış Politika Başdanışmanı İbrahim Kalın da, muhataplarına iki konu arasında irtibat yaratmanın sakıncalarını anlatırken, “Ya biz de önce F-16 olmadan İsveç onayı olmaz dersek o zaman ne yapacaksınız?” diye sormuştu. Dolayısıyla kimilerine göre aslında ABD, Türkiye üzerinde bir baskı kurmaya çalışırken, durum bumerang etkisiyle kendisine ve İsveç’e döndü. Nitekim Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağzından ‘eşzamanlı olmazsa bu iş olmaz’ söylemine geçmiş oldu. Eşzamanlılık’ vurgusunu ABD Büyükelçiliği Basın Sözcüsü James Rodrigez’e sordum. Aldığım cevap şu:

“Başkan Biden, İttifak ve ABD-Türkiye ikili ilişkileri açısından bu satışta ilerlemenin mantıklı ve çıkarımıza olduğuna inandığını açıkça ifade etti. Ayrıca İsveç’in NATO üyesi olmasının bizim çıkarlarımıza çok uygun olduğuna ve bunların ikisini de yapmamız gerektiğine inanıyor.”

Rodrigez’in bu cevabından Biden’ın konunun “eşzamanlı” çözülmesine bir itirazı olmadığı sonucu çıkabilir, ama burada iş, Beyaz Saray’ın Kongre üzerindeki etki gücünde düğümleniyor.

Biden-Kongre çekişmesi

ABD Kongresi’nde uzun süredir Türkiye karşıtı bir hava hâkim. Biden yönetimi, F-16 satışını desteklese de Türkiye karşıtlığı devam ettiği sürece konuyu Kongre gündemine getirmekte zorlanıyor. Dahası, zaman geçtikçe ABD Kongresi’nde yeni gerilim alanları ortaya çıkıyor. Türkiye tartışmalarından bağımsız olarak son dönemde Cumhuriyetçilerin Beyaz Saray’dan gönderilen yasa tasarılarını engellediğini biliyoruz.

Son olarak İsrail ve Ukrayna’ya milyarlarca dolarlık yeni finansal yardım sağlayacak tasarıya Cumhuriyetçi üyelerin tamamı “Hayır” oyu kullandı. Yani Kongre’de Biden yönetimine karşı bir direniş olduğu açık. Ayrıca İsrail-Filistin savaşı devam ederken, Kongre üyelerinin “Türkiye’nin Hamas konusundaki pozisyonundan” rahatsız olduğu da biliniyor. Biden yönetiminin F-16’ların onayı için gerekli düzenlemeyi Kongre’ye göndermek için ‘doğru zamanı kolladığı’ biliniyor, ancak o “doğru zaman” yakın vadede gelmeyebilir.

İsveç’in tehlikeli adımı

İsveç de tüm bu gelişmeler yaşanırken, alternatif yollardan güvenliğini sağlamaya çalışıyor. Stockholm bu hafta ABD ile tarihi bir savunma iş birliği anlaşması imzaladı. Anlaşma, ABD güçlerinin İsveç’te konuşlanmasına, askeri üslere erişimine, İsveç’e askeri ekipman göndermesine izin veriyor.

İsveç Savunma Bakanı Pal Jonson, “Bu anlaşma bir savaş durumunda ABD’den destek almak için daha iyi koşullar yaratıyor” derken, ABD Savunma Bakanı Lyod Austin, İsveç silahlı kuvvetlerinin yeteneklerini NATO’ya ekleyerek “daha da güçleneceğiz” mesajı veriyor. Bu noktada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in geçmişte verdiği şu mesajı hatırlatalım:

“İtirazımız İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine değil, asıl sorun NATO’nun askeri üslerinin İskandinav ülkelerine genişlemesi.”

Dolayısıyla İsveç epey tehlikeli bir adım atmış oldu. Rusya’nın bu adımları dikkatle izlediği kesin, lâkin Türkiye-ABD-İsveç arasındaki denklem çözülemedikçe işin daha çetrefilli bir hal aldığı da açık.

Reklam Alanı