Salgın nedeniyle 4 binden fazla hemşehrisini “telefonla arayan” MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş’a, vatandaşlardan gelen bir birinden komik tepkiler ise güldürdü.
MHP’li Erbaş, salgın nedeniyle Ankara’da kalınca, bu süreçte hemşehrileriyle telefonda görüşmek ve onlarla görüşüp, hal hatır sormak istedi. Ancak, hemşehrilerinden gelen yanıtlar, Erbaş’ı “şaşırttı.” Erbaş, yurttaşlardan gelen “gülümseten” yanıtları Cumhuriyet’e şöyle anlattı:
Gördüm ki ilk kez..: Bugüne kadar kendi partililerimi aramışımdır ancak salgın nedeniyle moral, motivasyon olsun, dayanışma içinde olalım diyerek ilimde, rastgele hemşerilerimi aramak istedim. Onlara hal hatır sordum, bu süreçte bir milletvekili olarak benden bir şey isteyip, istemediklerini sordum. Ancak gördüm ki halk ilk kez böyle bir şeyle karşılaşıyor. İnanmakta zorluk çektiler.
Hafriyatla ilgili bir şey mi var? Her ilçeden rastgele, kahveciyi, lokantacıyı, halk otobüsü şoförünü, garsonu, bir kurye elemanını aradım. Bu süreçte en zorda kalan meslek grupları onlardı. Bir hafriyatçıyı aradım, hemen şunu sordu? Hayırdır vekilim, hafriyatla ilgili bir şey mi var? Güldüm. “Yok, bir şeye ihtiyaç yok, sen nasılsın, işlerin nasıl” diye sordum. İnanamıyor tabii…
DOLANDIRICI SANILDI
Dolandırıcı mısın? Bazıları bana “Dolandırıcı mısın nesin?” dedi. Bazıları da “Hele bir telefonunu ver ben bir kontrol edeyim, bakayım vekil misin” diye yanıtladı telefonumu. Hemşireler Günü nedeniyle, Kütahya’da, çeşitli hastanelerde çalışan 80 hemşireyi ve hemşiri aradım rastgele. Bir hemşire şaşkınlıktan ve heyecandan konuşamadı. “Yanlış mı anladım, vekil misiniz” diye soranlar oldu.
Beni niye aramadın vekil? Parti ayrımı gözetmeden hemen hemen bütün muhtarları aramaya gayret ettim. 500 köy muhtarı var, en az 400 tanesini aramışımdır. Zannediyorum kendi aralarında konuşmuşlar. Bir gün telefonum çaldı, bir muhtar, “Falanca köyün muhtarını aramışsın, beni niye aramadın vekil” diye soruyor. Aramamak istemediğimden değil, telefon numarasına ulaşamadığımdan aramamışımdır dedim.
Meğer dalga geçiyorlarmış: Bir başka muhtarı da aradım, bana hakaret etti. Meğer, o muhtarla sürekli dalga geçiyorlarmış. “Bak seni vekil aradı, bakan aradı” diye… Yalancı çoban hikayesi, ben arayınca da yine dalga geçiyorlar sanmış. Sonra öğrenmiş ki diğer muhtarlardan vekil arıyor, belediye başkanına gitmiş. “Ben yanlış yaptım, ben ettim, siz etmeyin” diye… Bir ilçemizde sosyal medyayı aktif kullanan bir çocuk var, kafede çalışıyormuş, 18 yaşında, onu bulup aradım, sıkıntılarını anlattı.